Cimi Cici Ve Kıpır

Bu üç arkadaşın ortak bir derdi varmış, üçü de kendi arkadaşlarından farklıymış cimi çok zayıfmış, kıpır beneksizmiş, Cicinin de bir kanadı diğerine göre çok küçükmüş. Kendilerini eksik hissediyorlarmış ve bu durum onları çok mutsuz ediyormuş. Sıkıldıkları günlerden birinde cici bir ağlama sesi duymuş, bu ses annesini kaybeden minik bir karıncanın sesiymiş. Üçü de ellerinden gelen yardımı göstererek annesiyle minik karıncayı buluşturmuşlar. Anne karınca onların özelliklerini öne çıkararak onlara çok teşekkür etmiş. Üç arkadaş da biz de bir işe yarayabiliyormuşuz diyerek mutlu olmuşlar.

Aslında her insanı diğerlerinden ayıran özellikleri var. Bazen elimizde olmasa da eksikliklerimiz için kaygı duyarız, üzülürüz, ama sahip olduklarımızı düşününce de eksikliklerimizin ne kadar da az olduğunu düşünürüz. Çocuklar arasındaki farklılıklar onlara içe kapanık, güvensiz bir özellik kazandırabilir. Yazar bu üç arkadaşın öyküsüyle aslında herkesin yapabileceği birşeyler olduğunu gözler önüne seriyor, özsaygının değerini bu üç sevimli arkadaşın yaşadıklarıyla çocuklara öğretiyor. Sadece çocuklara değil, büyüklere de güzel dersler veriyor Cimi, Cici ve Kıpır.

Ön Yargı

merhaba arkadaşlar.benim başımdan geçen konu ise şu:
bizim servise yeni gelen bir kız la göz göze geldik bir süre ve o andan sonra içimden bişerler olmaya başladı.hoşlanmıştım bir süre sessiz sessiz durup onu takip ediyordum. ve bir gün arkadaşımı gönderdim konuşturdum. bu aralar kimseyle çıkmak istemediğini söylemiş bende arkdaşımı dinlediği için teşekkür ettm o yine bana dedi k.bakma ben kimseyle çıkmam istemiyorm diye.ama işin asli öyle değilmiş.kızın arkadaşları beni başka kızlarla çıktıığımı görmüş ve ona söylemiş oda bu yüzden benimle çıkmak istemiyormuş. bende ona mesaj gönderdim benim hayatımda kimseyle çıkmadığıımı ve sen ilk olacaksın dedim.o kızlarda galiba sınıf arkadaşlarım vardı onlarla birlikte konuşuyordum bir sıkıntım vardı demekki o zaman gördülerki şimdi kıza demişler kızda benimle çıkmak istemiyor. ama ben onu çok seviyorm hayatımda ilk teklifimi o kıza etmiştim ve olmadı demekki benim kaderim böylemiş diyorm bakalım cnm çok sıkılıyor bu olay…

Aşk Nedemek

ask anlatilinca guzel,anlatilamazsa duygulu,yasandiqca tatli,yasanmadiqca acili…evet,soylediim gibi ask yasandiqca tatli..peki bunu anlayanlar varmi?tabikide azda olsa anlayanlar var.bazen seversin lakin hakketiyin kadar sevilmezsin.bu da cok kotu sonuclara gelir.mesela bir arkadasimin hayatinin kucucuk bir hissesini anlatmak istiyorum.arkadasim bir erkeyi delicesine sevmisdi lakin karsi cins bu sevgiyi hakk etmemisdi.neyse bir gun arkadasimin aldatildini duydum ve ondan sonra arkadasim bir daha asik olmayacagin yemin etmisdi.sizce bu mumkunmu?hayir bence bu mumkun olamaz.ask yasanmak icin yaratilmisdir.yaratilmisdir demisken cook insanlari bu soru cok meraklandirir.aski kim yaratilmisdir?sanirim bu sorunun cevabini yasadikca biliyoruz.aski her kes kendiisi icin yaratmisdir.mantikla dusunsek bu boyle.evet bir az acili askdan,biraz tatli askdan konusduk.simdi bir azda olumsuz askdan konusmak istiyorumsizce ask massalardaki gibimi yani mesela leylayla mecnun ,asri ve kerem,romeo and julite sizce bu asklar hayatdada varmi?cok insanlar yok deselerde bence 100de 10da olsa gercek ask vardir.olumsuz derken yani hic bir zaman ask kivilcimlarinin sonmemesi ve hayla eskisi gibi simsicak olmasidir.olumsuz ask oldugu surece imkansiz askda vardir.tabi ki iki insan bir-birine sirimsiklam asiksa bu imkansiz olamaz lakin karsiliksiz oldugunda geriye sadece imkansiz ask kaliyor.evet aska bir azda acilik katan duygulardan biride kiskanclikdir.iki kisi bir birini delicesine seviyorsa e normal olarak burada kiskanclik vardir.ama kiskanclikda bi yere kadar yani fazla kiskanclik cook kotu sonuclara gelir.ama yinede kiskanmak ona asik olmak demekdir.napicaz tabiatin kanunu boyle.gerekirse sevmek,sevilmek ve askinin ugruna aaskindan vaz gecemk gerek.evet asik olmak cook karip,ama karip olsada karip oldugu kadarda eylenceli ve yeryuzunun en guzel duygusu.evet size bu yeryuzunun en guzel duygusu olan ask tatmanizi diliyorum..hikayemi dinlediyiniz icin twkler…hikayeni yazan:eda 13 yas.

Galiba Unutuyorum

Sewmek mi ? Sewilmek mi ? Yoksa Sewipte Sewilmemek mi?

Ben sevipte sevilmeyenlerdenim 6. sınıftan beri seviyodum onu her gördüğümde kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor sonra sıkışıyordu başım ağrıyordu midemde adını koyamadığım bi ağrı oluyordu işte bu aşktı ama tek yonlüydü
İlk başlarda herşey çok güzeldi sabah uyanınca mutluydum umutluydum , gece yatınca sabah uyanmak isterdim, hayattan beklentim vardı taa ki o başkasının olana kadar başkasıyla çıktığını öğrenince mahvoldum yıkıldım ona lanet ettim her gün lanet derslerde en arka sıralar geçip iç çektim , her gece çektiğim acıdan ağladım,gece yatınca sabah uyanmak istemedim,hayattan bi beklentim kalmamıştı , sanki dünya tersine dönüüyordu , intihar etmeye bile kalktım ama yapmadım yapamadım eğer ben yapsaydım kendimle birlikte ona olan aşkımıda öldürecektim , o olaydan sonra onu unutmaya karar verdim herşeyi denedim okulumu değiştirdim , onla olan bütün bağlarımı kestim , onun girdiği ortamlara gitmedim,uzak durdum ama ne yazar sırf unutmak için başka birisiyle bile çıkmayı denedim yine yapamadım onu aklımdan ve kalbimden söküp atamadım şimdi o başkasını yari oldu aradan yıllar geçti galiba onu unutmayı yeni yeni başarıyorum inşallah tamamen söküp atarım
Sizce Ben Doğru Mu Yaptım Lütfen Bana Yardım Edin

Bizden Sen Çıkınca Kalan Ben

(yıl 2004) ayrılıktan yanlızca 6 ay sonra

senden sonra alkole verdim kendimi
elimdeki kırık şarap şişesiyle çıktım yollara sana benzetip peşinden koştuklarım (kim bu serseri delimidir nedir )diyip
koşarsına uzaklaştı herkez benden .

Senden sonra teselliyi bir türlü dibini göremediğim şişelerde buldum
her içtiğimde sonunu getiremediğim isminin
baş harfleriyle inledi ışıksız boş sokaklar sonunu getiremedim aşkımız gibi ismininde sonunu getiremiyordum.
senden sonra en iyi sadık dostum içtiğim şarap oldu her şişenin sonunda
çığlıklarımla inledi kordonboyu polis memurlarıda alıştı artık bu duruma
ne zaman çevre mekanlardan şikayet telofonu gelse bu bizim aşıktır diye aralarında neşe konusu olmuşum.
resmi devlet dairelerinde bile ün yaptı yarım kalan aşkımız anlıcağın

yıl (2006 ortaları beyazlamaya yüz tutmuş seyrelen saçlarım )

senden sonra kazıttığım saçlarım birdaha uzamadı hiç
senden sonra gülen gözlerim hep ağladı
her girdiğim sokakta , gittiğim her yerde seni aradı gözlerim hep bir tesadüfü diledim
ama gördüm ki ne sen vardın ne eski ben ne sen kalmştın ne biz ne tesadüf kalmıştı be hayır( sızım)


yıl (2008 sonları )

şimdilerde adını sen koyduğum hayeletinle oturup uzun uzun konuşuyorum şaka değil ha
tam sarılıcakken hayaletine kayboluyor sonrasında çığlıklarımla inliyor odam
anlıcağın senden sonra içtiğim şişeleri kırdığım gibi kafayıda kırmıştım

Ne mantığım ne duygularım önüne geçemiyor sensizliğin
şu sıralar 3 yıl aradan sonra yırttığım resmimizin parçalarını birleştirmekle meşgulum
yakamadım resmimizi ,sonra birleştirirm umuduyla yırttım yanlızca

senden sonra mış -mişli geçmiş zaman eklerini çok kullanır oldum gelecek zaman kipinden bir haberim anlıcağın

yıl (2009 enkazdan yaklaşık 5 yıl sonra )

Geçmez dediğim yıllar ah vahla hayalinle geçti gitti
şu sıralar yırtıp parçalarını birleştirmekle meşgul olduğum resmimiz vardı ya üst satırda belirttiğim
onu tamamladım ve odamın eski yerinde baş köşesinde asılı duruyor

yıl (2010)

odamın baş köşesinde duran resmimiz vardı ya

artık onu ters çevirdim

senide düşünmüyorum

özlemiyorumda seni

sevmiyorumda

merakta etmiyorum

ağlamıyorumda artık

artık ben varya çok yalan söylüyorum…

kutay toran

Geçmişten Geleceğe

1978 mamak ceza evi azgın şuçlular idam sehbasında oturacaktı
mahkeme koridoru iyice sessizdi insanlar dikkatlice hakim robertin gelmesini bekliyordu hakim robert 45 yaşlarında heybetli iri gözlü sakkallı bir adamdı bazı sorunları olmasına ragmen işini düzgün yapan bir hakimdi ve beklenen an gelmişti kapıdan giren hakim roberti bir anda herkes gözünü hakim roberte çevirmişti robert duruşma yerine girmişti gözleri boguk bakıyordu gecenin yorgunlugu vardı üstünde duruşma başlamıştı hakim robert kagıtları inceleyerek idam kararı vermişti acaba dogrumu yapmıştı merak konusuydu duruşmadan çıkan robert sesizce düşünerek evine gitmekteydi sanki ayakları adım atmıyordu evdeki sorunlar onu iyice sıkmıştı vede bunaltmıştı artık karısı mari adan tiksiniyordu maria 40 yaşlarında kumral şaçlı ela gözlü bir bayandı umursamaz düşünmez bir kadındı alkol ve sigara çok kullanıyordu bunu yoran vede sersemleten sigara ve alkoldu robertle geçinemez ve hep kavga eden bir kadındı maria
robert tenha beyoglu sokaklarında sesiszce usulca yürüyordua acaba zamanmı onu yoran yada evdeki düzenimiydi yagmur yagmaya başlamıştı robertin kafasında çok düşünce vardı hepsi beyninin içinde daglıyor vede siliniyordu uykusuzdu yarınki duruşma onun için önemliydi ve onu düşünüyordu yagmur bi yandan hızlanmaya başlamıştı şemsiyesini açarak yoluna devam etmekteydi beyoglunun masum güsel sessizligi onu mutlu ediyordu evine az bi zaman kalmıştı ve eve geldiginde onu karşılayan küçük kızı lardy babasını çok seven lardy onu görünce çok sevinmişti ve hemen boynuna atlamıştı maria ise içerde oturup halen umursamaz bir şekilde içiyordu robert küçük kızını alarak odasına çıkmıştı ve yarınki duruşmaya hazırlanıyordu marianın bu hali roberti üzüyordu . {ölüler senfonisi}

Tesadüf

bundan 3 sene önce 15 yaşında bi kızdım.bir gün telefonum çaldı we tanımadğm bi numaraydı cevap werdim meğer yanliş kişiyi aramış özür diledi ve tlfnu kapattım aradan bi kaç saat geçti we tekrar aradı sesinden etkilendim dedi bana çıkma teklifi etti tabi o zamanlar sewgilim wardı kabul etmedim sadece arkadaş kalalım dedim o kabul etti.hergün arıyodu konuşuyoduk çok iyi biriydi.aradan bi yıl geçti bana ewlenme teklifi etti çok şaşırdm.ama hayır dedim sewgilim war onu çok sewiyom dedim peşimi bırak dedim ama ne yaptıysam peşimi bırakmadı iyiki de bırakmamış aradan bi yıl daha geçti o hala beni sewiyodu ama ben ona karşı hiç bişi hissetmiyodum o yüzden beni aramamasını söylüyodum.ben ona beni arama diyodum ama o beni tehdit etmeye başladı seni sewgilinden ayıracam diyodu.çok korkuyodum çünkü çetini yani sewgilimi çok sewiyodum.onu kaybetmekten çok korkuyodum.bi gün benim yüzümden ailesini yani ewini birakıp marmarise gitti tabi gittiği zamn tlfn we hattini bi akrabasına teslim etmişti.ailesi beni tanıyodu we o gittiği için ailesi sürekli beni suçluyodu ben buna daha fazla dayanamıyodum aradan yaklaşık 3 ay geçti bi gün tlfnum çaldı we arayan serkandı yani beni sewen kişi çok mutlu olmuştum bi kaç gün konuştuktan sonra ona dönmesi gerektiğini söyledim çok ısrar ettim yalwardım o da daha fazla dayanamadı memlektine yani diyarbakıra geri döndü .aradan biraz zaman geçtikten sonra ben numaramı iptal etmek zorunda kaldım aradan aylar geçti yeni aldığım numaradan onu aramaya karar werdim we aradım konuştuktan bi kaç saat sonra bana yine ewlenme teklifi etti.tabi o zamanlar çetinden ayrılmiştim.we çetini hiç sewmiyodum hatta benden ayrıldığı için ondan nefret ediyordum.bi kaç düşündükten sonra serkanın teklifini kabul ettim onu sewmeye çalıştım we sewdim hatta öylesine aşık oldum ki ona onsuz yaşayamaz oldum 8 ay beraber olduk benim okulum bitince ewlenecektik okulumun bitmesine bi ay kala tartıştık we ayrıldık ondan ayrıldğm gün başka birinden teklif aldım serkana o kadar kızgındım ki onun inadına kabul ettim.we o da öğrendi benden intikam alacağini söyledi ama ben çok üzülüyodum çok pişmandım beni affetmesi için herşeyi yapardım we yaptım beni çok sewdiği için beni affetti.ikimizde çok mutluyuz şimdi 10 gün sonra beraber almanya ya kaçacaz .inş çok mutlu olacaz birbirimizi çok sewiyoruz…

Anne Çok Korktum Çok

anne her zaman kş gibi babamla ve bizle oturuyordun sabah ooldu anne ben babam kardeşlerim kalk ama benimkalbim çok ağrıyordu çok ağladım kmseye görülmedim elimi yüzümü yıkaım babam kızım sen sanki alamışsn noldu dedi :yoooooooo baba alamadı sana öle gelmiştir dedim birden kalbim sıkıştı ah dedi ah diye bağırdım babam noldu kızım neren acıyor dedi benim başım döndü bayıldım babam ambullası çağırdı beni hastaneye kaldırdılar doktorlar hemen bana baktı baba demişlerki kızınızın 6 ay ömrü var demşler çünki kalbinde kocaman bir delik varmış dikemezlermiş yeni kalp koyamazlarmış çinkin kimse bana kalp vermk stememiş çok üzldüm ama ömrün geri klanını ağlayarak geçirmemeliyim dedim va güldğma anne baba üzlmeyim herkes elbet bir gün ölück hem ben ölmekten korkmuyorum aslında çok amaçok mutluyum ben allahın yanına gidiyorum bu yalan dünyadan 6 ay olmuştu sürem dolmuştu kalbm yanıyordu çok nefesim kesildi annem le babama gülerek dedimki hoşçakal babam anne kardeşlerim hoşçakal yalan dünya diyip hayatı terk etitim hoşçakal ailem hoşçakal yalan dünyam annem yavvarım kurtarın kızımı benim kalbimim alın demiş dodtor izin vermemiş ailem alamış beni yazdığım bir muktubu doktor aileme varmiş babam okumaya başladı ailem ağlamayım mezarımda kemiklerim sız lar üzlmeyin mezarımda alarım alamayın mezarımda 1r kes daha can çakişirrim demişşim

Sevdiğinizin Peşinden Gidin

Mrb ben Gonca İstanbul da oturuyorum 7. sınıfa gidiyorum bzm sınıfta bi çocuk var onu her gördüğümde kalbim yerinden çıkacakmış gibi oluyo sonra kalbim sıkışıyo başımda ağrılar başlıyo ona çok aşığım fakat ona bir türlü açılamıyorum bir cuma günüydü okul çıkışı karar verdim ona açılacaktım tam yanına gittim bi kız geldi ona sarıldı aşkım dedi o anda başım döndü bayılcak gibi oldum ama kararlıydım ona söyleyecktim aradan baya bi zaman geçti 8. sınıfa başladık sonlara doğru balo yapılcaktı herkesin bi eşi vardı bi ben tektim sap gibi kalmıştım sevdiğim cocuk da o kızı getirmişti eş olarak daha partinin başında ne olduğunu bilmeden çok büyük bi kavga ettiler sevdiğim çocuk ona sadece bitti dedi ben onun yanına gittim beni tersledi sonra ben giderken dur gitme dedi bi anda müzik durdu (bzm berkenin işi) bnm yanıma geldi seni seviyorum dedi o anda bayılmışım gözlerimi açtığımda o baş ucumdaydı bi an gerçekmi die kendimi cimcikledim ama gerçekti tekrar partiye indik dans ettik akşam bni evime bıraktı ve beni dudaklarımdan öptü herşey rüya gibiydi eğer sizde birini seviyorsanız
SEVDİĞİNİZİN PEŞİNDEN GİDİN NE PAHASINA OLURSA OLSUN ONU ELDE EDİN Ben böyle yaptım ve kazandım

3 dost

6. sınıfta tanışan ve çok yakın olan 3 arkadaş başrol oyuncularımız… hepsi çok tatlı, uyumlu ve sevecen. biri esmer, biri kilolu ve biri kısa =) ama bunlar onların dostluğuna engel miydi? tabiki hayır! bu üç arkadaştan biri farklı okuldaydı ama hepsi aynı dersanenin aynı sınıfındaydı. en zıpırları kilolu olandı. esmer olan en uyumlu ve kısa olan en tezcanlısı… birbirlerini çok ama çok severlerdi… 6-7-8 su gibi akıp geçti… sıra lise seçmeye gelmişti… ve lisede tezcanlı ve uyumlu aynı liseye, zıpır ise farklı bi liseye gitti. ama bu durum onların dostluklarını hiç etkilemedi. yine bu üçünün arasında hiç sır yoktu. görüşüyorlardı, dertlerini ve mutluluklarını paylaşıyorlardı. bu üçüde birini seviyodu bu son buluşmalarında.. hepsi söyledi içindekileri, paylaştı dostlarıyla.. hepsi artık rahattı çünkü en yakınlarına herşeylerini anlatmış ve rahatlamışlarıdı. bu rahatlamanın verdiği enerjiyle sürekli gülüyor, komiklikler yapıyorlardı. çok güzel bir gündü. hayatlarındaki en çok güldükleri günlerden biriydi. hala dost olduklarını ve hiç ayrılmayacaklarını bir kez daha çok iyi bir şekilde anladılar çünkü onlar farklıydı.. onlarınki dostluktan öteydi.. ONLAR KARDEŞTİ!!

Aşk Acısı

ben 17 yşındayım qecen sene aşık oldm hemde hiç olmaması qereken birine aslında ilk başlarda ona karşı hiçbirşey hissetmiyordum fakat konuşmaya başladıkça ve onun bana sevqili olduğu halde söylediği güzel sözlere inanıp yavaş yavaş bağlandım ona.o kadar qüzel ve inandırıcı konuşuyordu ki seqilisi olmasına ramen sen ondan daha güzelsn keşke yaşın biraz daha büyük olsa bitanem küçüğüm özlemim hasretim… buna benzer bi sürü güzel söz söylüyordu.ona nasıl inandım neden böyle birşey yaptım hala kendime inanamıyorum. qeceleri onu düşünüp hayallere dalıyordum en sonunda dayanamadım ve ona sevdiğimi söyledim o günden sonra davranışları o kadar değişmişti ki onu artı tanıyamıyordum bna eskisi gibi davranmıyordu onu sevdiqimi bütün çevresine anlattı ve biz akrabaydık malesef ki rezil oldm çok üzdü beni o kadar kötü şeyler yaşadım ama yine ondan vazqecemiyorum neden bilmiyorum sanki beni ona bağlayan sihirli bir güç var qibi kopamıyorum ondan söylediği sözler davranuşları bakışları gözümün önünde gitmiyor.tarifi imkansız anlatamıyorum ona olan sevqimi ama her aklıma qeldiğinde gözyaşalarımı durduramıyorum adını duyunca bile içimde bi kıpırtı oluyor.bana senin yüzünden sevqilime aşkım bile diyemiyorum demişti acaba beni sevdi mi? yoksa sadece bir gönül eqlncesimiydim onun için bilmiyorum ama bn onu gerçektn çok seviyorum..

Hala Seviyorum İşte

onu çoq seviorm.. ama şansa bakın ki o bni artıq sadece arkadaşı olarak qörüo. inanmıyorm yada inanmak istemiorm buna çünki onu hala seviorumm. biz onunla nerdeyse sabahlara kadar konuşuoruz ama sadece ArKaDaŞ olarak..bn ona hep sni unutamıorum dedğmde o da bnde sni dior. ya bazen öyle sözler söylüo ki tam unuttum derken bida başlıo bnm aşkım.ayrılalı daha 3 hafta oluo.. nden mi ayrıldık ?? bi hiç için.. bnm bi arkadaşım onu aramış we demiş ki o sni sevmio başkasıyla çıkıo sni kullanıo fln demiş. o da zaten benden şüphelenio du inamış tabi. ama o kadar mutlu bi ilişkimiz vardı ki herkez siz hiç ayrımazsınız falan diolardı we bizi kıskananlar da sürekli bizi ayırma qayretindeydi.. ve başarılıda oldular. O gün ayrıldığımız o gün ewde sanqi kıyamet kopuyodu bn sinir krizi qeçirdim tabi hasteneye fln götürdüler.günlerce ağladım.. ağladımm.. ama hiç bişi eskisi gibi olmadı onu çok seviodum halada seviorum .. herkez bna onu unutturmaya çalışıo ama ben onu unutmak istemiorum. o bna geçen gün oyun oynamak istemiş arkadaşı bni aradı we tanışmak istedi. neyse işte tanıştık fln . bni kendine doğru çekme gayretindeydi ama bn istemiodum bi kaç gün sonra tekif gönderdi bnde olmaz dedim . nedenini sordu onu hala seviyorum başkasıyla çıkamam dedim o da dedi ki istersen ona sorayım seviyomusun hala diye dedi bnde tamam sor dedim . aslında ne diyeceğini adım gibi biliodum ama yinede sormasını istedim. we dedi ki arkadaşı bida onunla birlesemem kapandı artık o konu bn onun hakkında çok ama çok kötü şeyler duydum artık imkansız sevmiorumm demiş. bnm hakkımdaki duyduğu kötü seyleriz ne olduğunu hala bilmiorum .. içimde kalsn boşwer dedi ve söylemedi hiç.. arkadaşı sürekli peşimde ve ona sürekli benden bahsediomuş .. aslında bn ona bi sans verirdim ama bi şey daha öğrenmiştim.. bnm en yanın arkadşlarımdan biri eskiden onunla çıkmışklar ve bunu arkadaşıma paylaşınca o kadar üzüldü ki o da hala seviomuşş.. ya Allahım bana yardım et… ailemlede bir sürü sorunlar yaşıorumm bunu söylemek istemezdim ama bıktım artık bu dünyadan sizlere anlatamadığım o kadar çok şey war ki duysanız o yaşadığım bunca şeyleri öl de kurtul falan bile dersiniz … neyse ben size bi soru sormak istiyorum sizce onu unutmak için başka biriyle çıkmalımıyım yoksa zamanla unuturmuyum?? artık beklemektende yoruldum lütfen bana yardımcı olunn….

birbirimizi çoq seviyoruz ama kader işte

bizim mahallemizde bir frın vardı mert önce orada çalışmaya başladı onu gördüğümde çok hoşlanmıştım o bni her gördüğünde gözlerime bakıyordu bir gün arkdasımın sevgilisi ile arkadaşım buluştular arkadaşımın sevgiliside fırında çalışıyodu ve mertle geldiler ve mert bna çıkma teklif etti o gün mutluluktn sabaha kdr uyuyamadım snra ertesiqün teklifini kabul etdm 2ay felan çıktıp ailem yüznden ayrıldık aradan 1 ay geçti mert bna buse buluşalım knuşmamız lazm dedi buluştuk elimi tuttu gözlerimin içine bakarak bna seni seviyorum gülüm dedi o an ona bi daha aşık olmuştm snra bna dediki bn sensizliğe dayanamıyorum abn umrumda ble değl isterse öldürsn bni bn hep seni sevcem dedi bnde tmam cnm yndn çıkalm dedim snra gene çıktık abm öğrendi merte ve bna çok kızdı aradan 2 hafta geçti mert bna saçma sapan msjlar atmaya bşladı bni kndn soğutmak için ama başaramadı bu defa kmse umrumuzda deildi 1 yıul snra evlenecektik ve gdecekti birbirimiz için ölürüz bz…

onu çok seviyorum..

ben aşık oldum galiba sevgililer gününe 4 gün kalmıştı o gün ben sevdiğim kişiye sen sevgililer gününde kime hediye alıypsun dedim sonra ben birine alıyorum kime biliyomusun dedim oda kime dedi sana dedim ben sana ağşık oldum dedşm akşam uyuyamadım ben nasıl dedim diye içim içimi yiyordu diğer gün bu konuyu kapatalım ben ne zaman açacağımı biliyorum ama seni seviyorum dedim bunu unutma lütfen dedim ama büyüyünce açarım bu konuyu daha küçüğüz dedim …………………. ama ben onu hayla çok seviyorum ……=………….

yorumlarınızı bekliyorum

Her Kimse 1

Türkan Karadağ'a*

Ben seni hiç böyle güzel görmedim
çiçekli entarisiyle bir kadın mutfakta gibi
pembeleşinceye kadar ağlaşıyorken soğanlarla
hamaratlı elleriyle üç öğün angarya
menüsünde ‘acaba bugün ne yapsam çorbası'
tuzu biraz belirsiz ama maksadı gayet kıvamında
‘biraz laf salatası' komşularla imece
az ayşekadın, kıt kanaat pilav
yanına yeni mezun harbiyeli gibi yakışıklı
Kemal Paşa tatlısı
şerbeti pek rana, pek şeker, maşallah
ve ah! Dibi tutacaktı hayallerinin
dalgınlığını biraz daha ocakta bıraksa

-Mehmet canım hiç sesin çıkmıyor-oldu
kadının sesi sonra oğluna
oyuncaklarıyla beraber organize bir yaramazlığa karışınca
acık unutulmuş bir masaldan kaçırılmış mıydı çocuk
Tahkim ve Terbiye Kurulu tarafınca -Yasaktır!
yaktığı düşleriyle ısınan bir Kibritçi Kız gecesinde
yoksulluğun asık yüzüne inat gülümsemek
hiçbir prenses aşık olamaz cücesine
çünkü uzun boylu bir duygudur kibir
alçak tepeleri ben yarattım dercesine
bir de şu var: Nazım vatan hainidir – Müstahaktır!
adının yasaklanması ders kitaplarında
hiçbir cin grev ilan edemez zira lambasına
ah unuttumdu hamaratlı ellerinde kadının üç angarya
üç doz acı, yüksek ateş üç gece
üç dilek: Kocacım gelirken eve ekmek getir
bu bir.
oğlum dağıtma etrafı, akşama misafir gelir belki
bu iki.
ben erkek olmalıydım, kadın olmak ne güç
küfür bile edemiyorum fizyolojik yetersizliğimden
bu üç.

Apansız dışarıda üç el silah sesi sonra
üç faili meçhul ceset cadde de sabah sabah
ve ah! Geldiler yüzlerinde vampir eyriği gülümsemeyle
üç kez kapıyı çaldılar uzun uzun
-kim o diyemedi kadın susturarak gözlerini
oysa ne de güzel gözleri vardı
bir çiçeğe su verir gibi bakardı
bakardı menekşe açınca dağlar uzun uzun
kirpiklerinde kadim eşkıyalar voltalardı
görürdü elbet gözün kör dediğini
Pir Sultan'ı sonra Şeyh Bedrettin'i
sonra
-kim o diyemedi kadın susturarak gözlerini
hem hiç kimsesi kalmamıştı ki onun
hem ne önemi vardı kim olduğunun yalnız kalınca
dese ben hamarat bir ev hanımıyım- Siz nasılsınız
ben hiç konuşmayınca öldüm sanıyorum
siz bir ölüyü nasıl tanımlarsınız?

Üç ekim bin dokuz yüz yetmiş yedi
hiç unutmuyor kadın bu tarihi –Hiç
unutmuyor bir sabah yüreğine sıka sıka kurşunlar
Mehmet diyor oğlum, ‘yüreğimin narçiçeği''
bırakma ellerimi daha çok çocuksun kaybolmaya
büyüyeceksin pembe panjurlu masallara rakılı akşamlar
adayacaksın daha
daha emeğin tutsak düşmediği zamanlar göreceksin
ekmekte ter, gülde kırmızı, saçlarında bahar kokusu
-Mehmet koşma oğlum ellerimden uzun uzun
Mehmet dikkat!
bir fren sesi çığlık çığlığa, uğultular kör kötürüm
eksik yanı kadının, acemi yanı, ah çocuksuz yanı
-Mehmet canım hiç sesin çıkmıyor-oldu
kadının sesi sonra oğluna
üç kez kapıyı çaldılar uzun uzun
-kim o diyemedi kadın susturarak gözlerini
dese ben yalnız bir ev hanımıyım- Siz nasılsınız
ben çocuğum ellerimden yitince öldüm sanıyorum
siz bir ölüyü nasıl tanımlarsınız?

Ben seni hiç böyle güzel görmedim
acılarıyla bir kadın dimdik ayakta gibi…

Vedat Keleş

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Dönemeç

dibekte buğday pulları
süzgeçten geçen domatesler
hırsla ovaladığın tarhana
kabuğu ellerine sinen ceviz
gölgesinde nefeslerimiz
hızla geçtik eylülden
intiharı seçti biliyorum
hala izi var düven çakılarının dizimde
bir daha görülmedi tarla kuşu
gök yüzü kırmızı olmasın
yer açın çocuklara
erebildikleri kadar baksınlar
kalan maviliğe
balıkları yıldız kuyruklarına takıp
gönüllerince uçsunlar
şimdi önemsiz mevsimler
kuşların isimleri çiçeklerin dilleri
sol yanımda buruş buruş bir hazan
avuçlarımdan silkeledim
çıtır bir ekmek kokusu özlüyorum
karabataklar yalı çapkınları
memleket diyeceğim olmuyor
dönemeç…
ucu açık son söz bu
biriktirecek ne kaldı
habersiz ölümler moda şimdi

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Skandal Yaratmak

Bugün,
yazan, çizen, düşünen kalemlerin kanayan yarasını dile getirmek istiyorum. Bupaylaşımı okuyan kalem dostlarımdan hamen herkesin kendi yaşanmışlığından bir dilim bulabileceği inancıyla, kendi dilimimde yaşadıklarımı paylaşmak istedim.

Maalesef ilk romanım Nefise'' de; birçok sanatçıların ilklerinde yaşamış oldukları acemiliğin kurbanları arasında…
Yürümeyi yeni öğrenen çocuklara gösterilen kolaylıklar kötü amaçlarını hedef edinenlerin tekeline girince ne çok pişmanlıklar yaşanıyor, öyle ki, artık adım atmayı istemiyor yüreğiniz.

Güvenebileceğimiz yayınevleri eserin kuruldan geçtiğini bildirdiği halde yıllarca kendinde tutuyor.
Sonunda kızıyor, gidip eserinizi alıp çıkıyorsunuz.
Sonrasında...
Onca emek verdiğiniz uzun soluklu eserin ne kadarı kime gittiği çıkmazı içinde bocalayıp duruyorsunuz.
Sonunda yapıtlarınızı kendinizde tutmayı daha güvenli sayıyorsunuz.

Ya medyatik olmak zorundasınız!
Ya da…
Ankara''da usta kalemi olan ağabeyimiz Sayın Remzi İnanç''ın dalga geçercesine söylediği gibi… ''Skandal taratmak…''
Ne kadar acı…
Ne kadar utanç verici…
Ve maalesef bize ne kadar tanıdık.
Daha iyiye mi yoksa daha kötüye mi gideriz?
Toplum olarak sanata, sanatçıya olan duyarlılığımızın ölçüsünü
belki de yıllar sonra, bugün yazmış olduğum bu satırlar belirleyecek.
Napolyon ne de güzel söylemiş;

İki şey dünyaya hükmeder;
biri kılıç, diğeri düşünce.
Kılıç, eninde sonunda düşünceye yenilir.

Napolyon

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Eyy Aşk! Nerdesin Sen Aslında

Havvanın elmayı yemesi miydi mesele, yoksa bir elmanın iki yarısı olma gayreti miydi bilinmez; en çok aşk üstüne şiirler şarkılar yazılıyordu. Ve herkesler aşkın peşinde, aşkla birlikteydi.

Kiminin umutsuzdu,kiminin dünyalar kadar büyük, kiminin bitmiş, kiminin ise henüz karşısına çıkmamıştı. Beklenir miydi ki aşk?Gelsin çabucak diye kapı pencere açık mı tutulmalıydı?

Sanki aşk söz dinlerdi. Aşık olmaya hazırım dediğin an gelir, kendi için ayrılmış yere kurulurdu. Ne zaman görülmüş ki aşkın kalıplara sokulduğu. Siz deprem çantasıhazırlar gibi hazır olun aşka demek geliyor içimden. Yoksa altında kalırsanız aşkınızın kim kurtaracak sizi o yıkıntıların arasından?

Lise yıllarıydı sanırım. Meraklı günlerimden birinde (belki de aşık olduğum günlerden biriydi) aşk, ne anlama gelir diye kitaplara gömülmüşüm. Yanında bulunan bitkiyi sarıp sarmalayıp görünmez hale getiren aşeke'nin hikayesi nasıl da etkilemişti o yaşlarda beni. Artık bir bütündü yanındaki ağaçla. Ne o tek başına bir ağaçtı ne de aşeke. Aşk vardı artık. Tek yürek, tek beden vardı.

Hepsinin bir nihayeti vardı belki. Bitimliydi. Sonuna doğru kalp atışları yavaşlayıp, aşk ölümünü ilan ediyordu. Dönüştürülememişse, aşk bitmeye mahkumdu. İlk adım gibiydi sanki. Aşk aslında başlangıçtı. Öyle büyük bir heyecan duymalıydı ki, adı aşk olsun, sağlam temellere otursun. Yürümeyi de böyle öğrenmedik mi?

Hepsi bitimliydi ya, biri vardı ki o başkacaydı. Aşkların en büyüğüydü ilahi aşk; ateşi gittikçe büyüyor, harlandıkça harlanıyordu. Ne diyebilirim ki. Aşkın en yoğun halini benim kelimelerim anlatmaya yetmez ki...

Eyy aşk! Söyle hadi! Sen aslında dışarda değil, içimizde bir yerlerde mi saklanıyorsun? Görmek için seni insanlar kendileriyle mi konuşmalılar? Yoksa kaynağı yanlış yerde aramaktan mı yaşanıyor bunca ızdıraplar? Hadi söyle! Ben bir bebeğin gözlerine bakarken, kayaların arasında çıkmış çiçeği seyrederken, yeşille büyülenirken, sen hep ortalıktasın aslında.

Ne çok şey var söylenecek hakkında. Eminlik olmadığından aşkta, belkiler çokçadır yazılanlarda. His bilinmezdir ya biraz da. Kendinden bile şüphelenir insan bazı anlarda...

Şimdi Söyle! Eyy aşk! Nerdesin sen aslında?

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

İşte Bu Yüzden Çok Geç Herşey İçin

O zamanlar bilmiyorduk sevgilim
İlkbahar uçuşacak kadar
Hafif bir mevsim değildi aramızda.
Ve artık baharda biliyor
Mevsimlerin yer değiştiğini.
Erik ağaçları her nisan
Çiçeklerini doldurup bavullara
Hazirana taşınıyor artık.
Ve bizde yer değiştiriyoruz sürekli.
Hiç karşılaşmadığımız yolculuklar yapıyoruz
Birbirimizin coğrafyasında.

Bu aralar
Üzgünüm diye başlıyor cümleler.
Üzgünüm sevgilim;
Birbirimize hep geç kaldığımız için,
Tasedüfen yanına oturamadığım için,
Yazdıklarını okuduğumda
Gözyaşlarımın nasıl süzüldüğünü göremediğin için,
Dağları uykusuna terk edip
O şehrin kapılarını kapatmak zorunda olduğum için.
Üzgünüm sevgilim;
Aramızdaki mesafenin artmasının
Bir bahanesi de kalmadığı için.

Nereden başladığımızı bilemediğimden
Yeniden başlayalım diyemiyorum.
Ya da
Bitmemişliğin verdiği usul bir dinginliğe oturup
Kaldığımız yerden devam etsek diyorum.

Hiç bu kadar açık söylemedim
Beni sev istiyorum!

Mecbur değilsek de
Suladığımız çiçekler gibi,
Ansızın gülen
Bir çocuk gibi,
Uzun bir yolculuğa
Gider gibi,
Ve yol dönüşü
Gidişini hatırlar gibi

Sev istiyorum.

35 inde 16 sında gibi sevemiyor insan.
Zaman bizi de kirletti sevgilim,
Işık sızmıyor artık
Şeffaf ruhumuzdan.

Haklısın sevgilim.
İntihar edecekse insan
Muhakkak bir tarih belirlemeli kendine.
Ve çok geç kalmamalı bu iş için.
Yaşı ilerledikçe insanın
Bir üşengeçlik alıyor benliğini.
Koltuktan kalkmaya mecali bile yokken
Kim gidecek balkon korkuluklarına.
5. kattan martılarla vedalaşmadan da atlanmaz ki hem.
Düştüğümüzde ezilecek çiçeklerden
Özür dilemeden,
Uzaktan uzağa şahit olan denize
Sus konuşma sakın demeden...

İşte bu yüzden
30 una gelmeden bitmeliydi bu iş.

Ki görüyorsun ya sevgilim
Yine geç kalmışım,
Çok geç herşey için.

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Ardı Görünmeyen

Utanç aile topraklarına gömülü,
Edepsizliğe gidiyor ardı arkadaş.
Ar, yaşadığı sanılan bir garip ölü,
Bu saçma hal sinirime vardı arkadaş.

El selamı aşmış, nerelere varmakta!
Şeytan, Hakk''tan uzağın fikrini sarmakta,
Vehimden bende tırnak kalmadı parmakta,
Kızdıklarım sahte insanlardı arkadaş.

Sanal dedikleri hakikate susamış,
Şahsımı insan hasreti sardı arkadaş.
Gözlerimi, fer mektubuna pul yalamış
Birini bulmanın hırsı sardı arkadaş.

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi