Yaralı kuşun uçabildiği en mavi uzaklık
Gözümle gözün arasıdır bir garip bulut oturur düşlerime
Ağlar gök, ağlar göz, tuz basar kanatlarına kırlangıçlar göçer ruhumun mavisi… Şiirler yanar//
Düşerim yollara, heybem ölü yüreklere yazılmış dualarla dolu
Âmin diyeni olmayan kuzgun acılar kambur olur da omzuma
Bir deniz dökülür gözlerden ruhuma
Açar kanatlarını göğe, çırpınır martılar
Dilim susar, yolum susar, bu şehir sağır olur göç yoluna
Kara tahtada öğrendim karalamayı
Siyahın üzerine tebeşire bulanmış yürek yapmayı
Şimdi karanlığımın içine tebeşirle yazıyorum derdimi
Belki okur yoldan geçen çocuklar ya da haber uçurur yaralı kuşlar
Acım gürler, üzerime çullanır aşka dair suçlar
Elde kara tahta… Elde çocukça göç… Akar tebeşir beyazı bir sevda
Haber uçurun tüm kayıp çocuklara
Erken büyümüş küçük adamlar ordusuna göç ediyoruz hayata
Kâğıt mendilleri yakıyoruz önce, sonra şiirleri
Köprü altına uğramaz bayram bilirim
Ellerini öpeceğim hepsinin
Onlar yüreklerini harçlık edecek, ben çocukluğumu
Bayram sevincine yakışacak göç ve aşk
//Firari şiirler kovalar kalemimi
Sahipsiz harfler sığınır adının üstüne
Sarmalanır parantezlerime aşk
Yazılmaya korkar
Kopar şiir defterimden kâğıttan kuşlar bir bir düşer takvimden umutlar// Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder