Yapraklar döküldü, mevsim kış oldu.
Ahvalimiz derdest eden utansın.
Töremiz bozuldu, ayak baş oldu!
Zalimliği serbest eden utansın.
Bir yıldızım vardı, ay şöyle dursun!
Bize her gün bayram, toy şöyle dursun!
Yıktığın hatırı say şöyle dursun,
Unutmaksa gaye… Neden utansın!
Sevda da şahidim; yanık bağırdır.
O huriden kalan yüküm ağırdır.
Gözlerim görse de kalbim sağırdır.
Görüp de bilmeyen beden utansın.
Kadirli de açmış güller kokusuz!
Kelama hükmetmiş diller korkusuz!
Gönüller yaralı gözler uykusuz,
Sabahı etmeden giden utansın.
Yolumuz uzadı yayladan düze.
Kırılıp küsmedik Lütuf''u söze.
Gelecek cevabı alıp da göze,
Acemi bülbülce öten utansın!
Ahmet Örnek adım, âşık-a örnek.
Unutursan dostu dağılır dernek.
Havaya kalkınca meşeden değnek,
Gariplere gücü yeten utansın!
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi
Baba Şiirleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Baba Şiirleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bu Gece
Hüküm yürütürken, geçmişe gidip!
Yıldızları suya attım bu gece!
İshak kuşlarıyla yarenlik edip,
Kahvemi, çayıma kattım bu gece!
Maziden kalma bir türkü söyleyip!
Dünü hatırladım sitem eyleyip.
Cansız hayalinden aman dileyip,
Vuslatı, firkate sattım bu gece!
Aşkla gittiğimiz pınar başını,
Unutup, eğmişsin kalem kaşını.
Haber gönderdiğin Anka kuşunu,
Hallerime şahit tuttum bu gece!
Siyah saçlarını bir bir ayırıp,
Sevdamızı, dağa taşa duyurup,
Hasret gemisine emir buyurup,
Aşkın deryasında battım bu gece!
Yerle yeksan olsa bütün kâinat!
Sevaba dönüşse cümle kabahat!
Cenneti gördüğüm düşlere inat,
Günahın koynumda yattım bu gece.
Karanlığın, doru atını sürüp,
Hayal sarayına döşekler serip,
Düşümde olsa da koynuna girip,
Teniyin tuzunu tattım bu gece!
Yunus; yüreğinde aşkı süzerken,
Veysel; fikir ile düğüm çözerken,
Karacaoğlan; Elif diye gezerken,
Özümü, közünde yaktım bu gece.
Ben seni dilerken aktan, karadan,
Dolu gibi yağıp geçtin buradan,
Geçerken açtığın onmaz yaradan,
Kan cerahat olup aktım bu gece
Elde ki kaleme hüzün yükleyip,
Eksik şiirlere hece ekleyip,
Geleceksin diye nöbet bekleyip,
Kızıl şafaklara baktım bu gece.
Mecnun oldum, çölde Leyla ararken!
Kerem oldum, aslı için yanarken!
Âşık Örnek olup, adın anarken!
Dönülmez yollara çıktım bu gece!
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi
Yıldızları suya attım bu gece!
İshak kuşlarıyla yarenlik edip,
Kahvemi, çayıma kattım bu gece!
Maziden kalma bir türkü söyleyip!
Dünü hatırladım sitem eyleyip.
Cansız hayalinden aman dileyip,
Vuslatı, firkate sattım bu gece!
Aşkla gittiğimiz pınar başını,
Unutup, eğmişsin kalem kaşını.
Haber gönderdiğin Anka kuşunu,
Hallerime şahit tuttum bu gece!
Siyah saçlarını bir bir ayırıp,
Sevdamızı, dağa taşa duyurup,
Hasret gemisine emir buyurup,
Aşkın deryasında battım bu gece!
Yerle yeksan olsa bütün kâinat!
Sevaba dönüşse cümle kabahat!
Cenneti gördüğüm düşlere inat,
Günahın koynumda yattım bu gece.
Karanlığın, doru atını sürüp,
Hayal sarayına döşekler serip,
Düşümde olsa da koynuna girip,
Teniyin tuzunu tattım bu gece!
Yunus; yüreğinde aşkı süzerken,
Veysel; fikir ile düğüm çözerken,
Karacaoğlan; Elif diye gezerken,
Özümü, közünde yaktım bu gece.
Ben seni dilerken aktan, karadan,
Dolu gibi yağıp geçtin buradan,
Geçerken açtığın onmaz yaradan,
Kan cerahat olup aktım bu gece
Elde ki kaleme hüzün yükleyip,
Eksik şiirlere hece ekleyip,
Geleceksin diye nöbet bekleyip,
Kızıl şafaklara baktım bu gece.
Mecnun oldum, çölde Leyla ararken!
Kerem oldum, aslı için yanarken!
Âşık Örnek olup, adın anarken!
Dönülmez yollara çıktım bu gece!
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi
Bilmemiş
Garip bir laf etmiş garip bir ozan,
Sebebi; bir garip deli bilmemiş!..
Dili söylememiş, kalemmiş yazan,
Kalemi yazmış da eli bilmemiş!
Sevdalar yaşamış, çileler çekmiş.
Gönlünden geçeni heceye dökmüş.
Vuslata ermeden gençliği çökmüş.
Dikeni batsa da gülü bilmemiş!.
Bir kayıp etse de bin ay dileği.
Âleme hükmeden bir soy dileği.
Çamlıbel''de koşan bir tay dileği!
Peşi sıra esen yeli bilmemiş!
Başı çeken odur, ayak bizedir.
İpek libas onun, şayak bizedir.
Haddimizi aştık dayak bizedir,
Bizdeki utangaç hali bilmemiş.
AKBAR''ımız vardır acem ilinden.
Övgüler duyarız tatlı dilinden.
Tebriz diyarının açan gülünden,
Dolu kovandaki balı bilmemiş.
Celaleddin Şems''de bir bende olmuş!
Ne biri tanrı, ne öteki kulmuş…
Deli ozan mihman Lütuf''u bulmuş.
Lütuf anlasa da VELİ bilmemiş.
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi
Sebebi; bir garip deli bilmemiş!..
Dili söylememiş, kalemmiş yazan,
Kalemi yazmış da eli bilmemiş!
Sevdalar yaşamış, çileler çekmiş.
Gönlünden geçeni heceye dökmüş.
Vuslata ermeden gençliği çökmüş.
Dikeni batsa da gülü bilmemiş!.
Bir kayıp etse de bin ay dileği.
Âleme hükmeden bir soy dileği.
Çamlıbel''de koşan bir tay dileği!
Peşi sıra esen yeli bilmemiş!
Başı çeken odur, ayak bizedir.
İpek libas onun, şayak bizedir.
Haddimizi aştık dayak bizedir,
Bizdeki utangaç hali bilmemiş.
AKBAR''ımız vardır acem ilinden.
Övgüler duyarız tatlı dilinden.
Tebriz diyarının açan gülünden,
Dolu kovandaki balı bilmemiş.
Celaleddin Şems''de bir bende olmuş!
Ne biri tanrı, ne öteki kulmuş…
Deli ozan mihman Lütuf''u bulmuş.
Lütuf anlasa da VELİ bilmemiş.
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi
Vuslata Ermeden
Dil unuttum derken, sözler yalansa.
Vuslata ermeden sevda biter mi?
Gözlerden dökülüp, kalbe dolansa!
Vuslata ermeden sevda biter mi?
Solmuş gülde bile bülbül öterken.
Yar hasreti çekip, bedel öderken.
Her dem solumuz da duman tüterken!
Vuslata ermeden sevda biter mi?
Gönül tuvalinde dururken resmi,
Masivaya mühür vururken ismi,
Kitap arasında kururken cismi,
Vuslata ermeden sevda biter mi?
Var olan sevgiler dine uyarken!
Aşkın feryadını âlem duyarken!
Yar yazan bir hançer cana kıyarken,
Vuslata ermeden sevda biter mi?
Mutluluk anını asıra saysan,
Aşkın yarasını nasıra saysan!
Bunca sevdiğini kusura saysan,
Vuslata ermeden sevda biter mi?
Açarken bağların gülü, lalesi,
Yoldaşınsa gökte ayın halesi.
Azat edilmeden aşkın kölesi,
Vuslata ermeden sevda biter mi?
Zulme hükmederken aşkın valisi,
Ayşe''ye yandıysa, çoban Ali''si,
Söyle âşık Örnek; ozan delisi…
Vuslata ermeden sevda biter mi?
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi
Vuslata ermeden sevda biter mi?
Gözlerden dökülüp, kalbe dolansa!
Vuslata ermeden sevda biter mi?
Solmuş gülde bile bülbül öterken.
Yar hasreti çekip, bedel öderken.
Her dem solumuz da duman tüterken!
Vuslata ermeden sevda biter mi?
Gönül tuvalinde dururken resmi,
Masivaya mühür vururken ismi,
Kitap arasında kururken cismi,
Vuslata ermeden sevda biter mi?
Var olan sevgiler dine uyarken!
Aşkın feryadını âlem duyarken!
Yar yazan bir hançer cana kıyarken,
Vuslata ermeden sevda biter mi?
Mutluluk anını asıra saysan,
Aşkın yarasını nasıra saysan!
Bunca sevdiğini kusura saysan,
Vuslata ermeden sevda biter mi?
Açarken bağların gülü, lalesi,
Yoldaşınsa gökte ayın halesi.
Azat edilmeden aşkın kölesi,
Vuslata ermeden sevda biter mi?
Zulme hükmederken aşkın valisi,
Ayşe''ye yandıysa, çoban Ali''si,
Söyle âşık Örnek; ozan delisi…
Vuslata ermeden sevda biter mi?
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi
Dadal''dan Asiyim
Elimde kalemim sitemi yazar!
Ol Hasan dedemdir, sazımda telim!
Uzaklardan daha ötemi yazar,
Yetmeye vademdir sazımda telim!
Pir sultan şahımdan aldım avazı.
Bazen kahrederim, küserim bazı.
Sitem dağlarına vurup niyazı,
Cihanı, alemi dolanır selim.
Ozan demiş deli.. Öyledir gardaş.
Naçar demiş hali.. Öyledir gardaş.
Pirim demiş Veli; öyledir gardaş,
Bazen yanlış tele değse de elim.
Eğriyi, doğruyu hiza eylesem!
Her sözü, menakıp diye söylesem.
Yazarım deyip de gönül eylesem,
Ol Haydar dedemden utanır dilim.
Bir gece ki anda aşka dokunsam!
Sevdalara şahit yıldız bakınsam!
Karaca oğlandan Elif sakınsam,
Kerem den aslıya savrulur külüm!
Gültaibten ise nahırın başı,
Kaldırıp attıysa, köşeden taşı,
Tırsıklar yakarken kuruyla yaşı,
DADAL''dan asiyim gelse de ölüm…
Şeytan soyu yurda fener kuralı!
Bil ki yok saydım yazan kuralı!
Yazım yazılırken aktan karalı,
Cennet muştusudur gördüğüm zulüm
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi
Ol Hasan dedemdir, sazımda telim!
Uzaklardan daha ötemi yazar,
Yetmeye vademdir sazımda telim!
Pir sultan şahımdan aldım avazı.
Bazen kahrederim, küserim bazı.
Sitem dağlarına vurup niyazı,
Cihanı, alemi dolanır selim.
Ozan demiş deli.. Öyledir gardaş.
Naçar demiş hali.. Öyledir gardaş.
Pirim demiş Veli; öyledir gardaş,
Bazen yanlış tele değse de elim.
Eğriyi, doğruyu hiza eylesem!
Her sözü, menakıp diye söylesem.
Yazarım deyip de gönül eylesem,
Ol Haydar dedemden utanır dilim.
Bir gece ki anda aşka dokunsam!
Sevdalara şahit yıldız bakınsam!
Karaca oğlandan Elif sakınsam,
Kerem den aslıya savrulur külüm!
Gültaibten ise nahırın başı,
Kaldırıp attıysa, köşeden taşı,
Tırsıklar yakarken kuruyla yaşı,
DADAL''dan asiyim gelse de ölüm…
Şeytan soyu yurda fener kuralı!
Bil ki yok saydım yazan kuralı!
Yazım yazılırken aktan karalı,
Cennet muştusudur gördüğüm zulüm
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi
Atıp Durma Be Adam
Atıp durma be adam
Ne derdin var ise açıkça söyle.
Her an bana çatıp durma be adam!
Manasız, manasız yazıp da böyle,
Boşa hava atıp durma be adam.
Tövbe anlamam ben, Araptan Farstan!
Tövbe korkum yoktur kaplandan, Pars''dan!
Halime bakıp da, seyyare Marstan!
Abes, abes soru sorma be adam.
Şükürler olsun ki, alnımız açık…
Ne gönlüm divane, ne aklım kaçık,
Noktadan virgülden olmazken cacık,
Hece, hece turşu kurma be adam!
Kaşım kara diye, yüzünü asıp,
Bin dalı yok sayıp, bir dala basıp,
İbrişim kulpundan omzuna asıp,
Çaldığın davulu yarma be adam!
Boşa ümit etme naçarım diye,
Göçmen kuş olup da uçarım diye,
Meydanı terk edip kaçarım diye,
Boş yere kafanı yorma be adam.
Mütahit modunda hayale dalıp!
Eğri dururken çaktığın kalıp,
Dostluk temelinden çimento çalıp,
Deniz kumundan harç karma be adam.
Tüm dertlere çare sahibi olsan,
Ol Lokman hekimin habibi olsan,
Âlemin yegâne tabibi olsan,
Gelip de yaramı sarma be adam.
Lütuf bağlarında diken mi bitti?
Veli''likten yana sabrın mı bitti?
Aşık Örnek sana zulüm mü etti!?
Yeter başka gönül kırma be adam.
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi
Ne derdin var ise açıkça söyle.
Her an bana çatıp durma be adam!
Manasız, manasız yazıp da böyle,
Boşa hava atıp durma be adam.
Tövbe anlamam ben, Araptan Farstan!
Tövbe korkum yoktur kaplandan, Pars''dan!
Halime bakıp da, seyyare Marstan!
Abes, abes soru sorma be adam.
Şükürler olsun ki, alnımız açık…
Ne gönlüm divane, ne aklım kaçık,
Noktadan virgülden olmazken cacık,
Hece, hece turşu kurma be adam!
Kaşım kara diye, yüzünü asıp,
Bin dalı yok sayıp, bir dala basıp,
İbrişim kulpundan omzuna asıp,
Çaldığın davulu yarma be adam!
Boşa ümit etme naçarım diye,
Göçmen kuş olup da uçarım diye,
Meydanı terk edip kaçarım diye,
Boş yere kafanı yorma be adam.
Mütahit modunda hayale dalıp!
Eğri dururken çaktığın kalıp,
Dostluk temelinden çimento çalıp,
Deniz kumundan harç karma be adam.
Tüm dertlere çare sahibi olsan,
Ol Lokman hekimin habibi olsan,
Âlemin yegâne tabibi olsan,
Gelip de yaramı sarma be adam.
Lütuf bağlarında diken mi bitti?
Veli''likten yana sabrın mı bitti?
Aşık Örnek sana zulüm mü etti!?
Yeter başka gönül kırma be adam.
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi
Bir Vefasıza Çattı Aşk Beni
Bahtımın yazısı yola düşmeden,
Bir vefasız kula çattı aşk beni.
Sevda pınarının suyun içmeden,
Bir vefasız kula çattı aşk beni.
Daha tanımdan yeşili, alı!
Daha tadamadan şerbeti balı.
Meyveye durmadan vuslatın dalı!
Bir vefasız kula çattı aşk beni.
Endamı devrilip âlemler yıkan,
Başında dumanı göklere çıkan,
Boz bulanık sele karışıp akan,
Bir vefasız kula çattı aşk beni.
Bir kelamı için candan geçtiğim.
Bir selamı için Ağu içtiğim.
Bir tel saçı için konup göçtüğüm,
Bir vefasız kula çattı aşk beni.
Samyeli olup da bağımda esen,
Mutluluğa giden yolumu kesen,
Sevdayı bilmeden kahredip küsen,
Bir vefasız kula çattı aşk beni.
Uğrunda çektiğim ahı bilmeyen.
Bir kerecik bile yüze gülmeyen.
Sevdası ölse de kini ölmeyen,
Bir vefasız kula çattı aşk beni.
Âşık Örnek adım, güler ağlarım.
Hasret deryasında, akar çağlarım,
Bahara ermeden gönül bağlarım,
Bir vefasız kula çattı aşk beni.
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi
Bir vefasız kula çattı aşk beni.
Sevda pınarının suyun içmeden,
Bir vefasız kula çattı aşk beni.
Daha tanımdan yeşili, alı!
Daha tadamadan şerbeti balı.
Meyveye durmadan vuslatın dalı!
Bir vefasız kula çattı aşk beni.
Endamı devrilip âlemler yıkan,
Başında dumanı göklere çıkan,
Boz bulanık sele karışıp akan,
Bir vefasız kula çattı aşk beni.
Bir kelamı için candan geçtiğim.
Bir selamı için Ağu içtiğim.
Bir tel saçı için konup göçtüğüm,
Bir vefasız kula çattı aşk beni.
Samyeli olup da bağımda esen,
Mutluluğa giden yolumu kesen,
Sevdayı bilmeden kahredip küsen,
Bir vefasız kula çattı aşk beni.
Uğrunda çektiğim ahı bilmeyen.
Bir kerecik bile yüze gülmeyen.
Sevdası ölse de kini ölmeyen,
Bir vefasız kula çattı aşk beni.
Âşık Örnek adım, güler ağlarım.
Hasret deryasında, akar çağlarım,
Bahara ermeden gönül bağlarım,
Bir vefasız kula çattı aşk beni.
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)