Seni sırlarım da sakladım
Şimdiye kadar hiç bir şairin yazmadığı satırların kafiyelerine
Olgunlaşmamış inci kabuklarına
Patlayacak gökyüzünün o fırtınalı rengine
Ruhumun seninle yıkılan bendine
Bebenin ilk sesine
Gözlerimin gülüşüne
Gönlümün neşvesine
Çöldeki ayrılık çeşmesine
Gözyaşının nemine
Derdimin derinine
Sakladım….
Bilinmez sisli kıtaların buğulu efendisi
Adım atılmamış ormanların sesi
Bir korun yakan kızıllığı
Yokluğun varlığı
Darlığın genişliği
Seni an’a sakladım!
Seni var zanneden varlığı bilmez ki..
Yokluk varlıkla gitmez ki…
Evveli zamanı
Amanı fermanı
Hükmü dermanı
Canı cananı
Hiç mi görmez ki…
Uykularında rüyalarını aldım
Yetmedi anlarını çaldım
Ben seni “ol’a” sakladım..
Bedenin bedenlerin olsun ben ruhuna ruhumu sakladım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder