Kalemden

Bir avlu dolusu avutulmuş
Avuçlarında tutuyorlardı unutkanlıklarını

Oyun gibiydi söyleşmeleri
Önce, baharı unutan başladı söze
Çiçek kırıntılarından,
Serin rüzgarlardan,
Göç yangınlarından anlattı

Masal unutkanı karıştı söze
Bildiği bütün masal kahramanlarını
Nasıl taşlaştırdığını,
Boyunu aşınca da masallar
Yönünü kaybettiğini bağırdı

Erik ağacına yaslı duranı,
Uzun uzun sustu ilkin
Ağlamaklıydı gözleri
O da sesini unutmuş meğer
Hepimizin ceplerine baktı,
Bulamayınca sesini
Gitti aynı erik ağacına dayandı yeniden

Kır saçlı olanı ateş yakalım dedi
Çalı çırpı toplamaya koyulduk birlikte
Ateş böcekleri çakıp ilk kıvılcımı,
Yok oldular ortadan

Söz düştü geceye
Üstsüz düşler bağdaş kurdular ateşin etrafında
Bakracından damla getirdi bulut
Kamaştı gözlerimiz

Harf hece kelime cümle derken,
Satırlaştık böylece
Sayfa olup bekleştik
Kitap olduk okunduk
Lakin beceremedik hatır olmasını
Yitik hatıratlar yığını olarak kaldık

Sarma sigarasını söndürüp zaman
Hadin gidiyoruz demese,
Belki de hala orada,
Öylece durmaktaydık
Baktık olmuyor virgülle filan,
Nokta koyup toprağa
Yürüdük kağıdın üstüne üstüne

Tozla bozartılıp,
Sıtmayla iyileştirildik
Her öldürdüğünüzde bizi,
Son nefesimizden dirildik... Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder