Parası Yok etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Parası Yok etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Patron ve Sekreter

Soguk ve karli bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir isadami ve sekreteri arabalarini terketmek zorunda kalirlar ve uzun bir yuruyusten sonra usumus ve islanmis durumdayken bir kulube bulurlar.
Kulubede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir suru battaniye bulunmaktadir. Geceyi gecirmeye hazirlanirlar ve isadami bir centilmen olarak, yatagi sekreterine verir,
"Ben yerde uyku tulumunda uyurum" der. Sekreter yatagina yatar, adam uyku tulumunun icine girerek fermuari ceker. Bir sure sonra tam uyumak uzereyken, sekreterinin sesini duyar;
"Efendim, ben cok usuyorum." Adam fermuari acar,uyku tulumundan cikar, bir battaniye alip kadinin uzerine orter, tekrar uyku tulumuna girer, tam uyumak uzereyken yine sekreterinin sesini duyar;
"Efendim, ben hala cok usuyorum." Adam yine fermuari indirir, tulumdan cikar, bir battaniye daha alip kadinin ustune orter, uyku tulumuna girerek fermuari ceker. Tam uykuya dalacagi sirada yine duyar;
"Ben yine coooook usuyorum". Adam yattigi yerden;
"Bir fikrim var." der,
"Burasi issiz bir yer. Neler oldugunu kimse goremez , istersen evliymisiz gibi davranabiliriz." Genc kadin kikirdar;
"Tamam,bana gore hava hos." Adam yattigi yerden avazi ciktigi kadar bagirir;
"OYLEYSE KALK VE KAHROLASI BATTANIYEYI KENDIN AL!!!!!"

No Boom , No Sir , Numune Gönderin , Obarana , Oksijen Hortumu , Onsekiz , Pamuk Öldü , Parası Yok , Pastırma , Patron ve Sekreter

Pastırma

Kayserilileri kızdiımak için, eşek etinden pastırma yaptıklarını her fırsatta soyleyen biri yine bir Kayseriliye bunu sormuş :
-Sizde eşek etinden pastırma yaparlarmış doğru mu?
Kayserili adamı rahatlatmış :
-Kayseri`ye gidecek misin?
-Yok, gitmeyecegim!
-O halde merak etme!

Nikahım Var , No Boom , No Sir , Numune Gönderin , Obarana , Oksijen Hortumu , Onsekiz , Pamuk Öldü , Parası Yok , Pastırma

Parası Yok

Yoksul Bektaşi, hamam ücretini vermek üzere elini cebine atınca, son kuruşunu bir akşam önce meyhaneye verdiğini anımsamış. Hamamcının yakasına yapışacağını bildiği için:
- Yarabbi, bana bir kuruş gönder, ya da şu kapıyı yık! diye yalvarmaya başlamış.
O sırada şiddetli bir deprem olmuş. Bektaşi, hamamın öteki müşterileriyle birlikte kendini dışarı atıvermiş. O çıkar çıkmaz da hamamım kubbesi çökmüş.
Oradan uzaklaşırken:
- Yarabbi, bana onbin kuruş bağışla, diye dua eden bir adama rastlamış.
Tanrıya yakaran adamın ensesine bir tokat attıktan sonra:
- Kalk oradan be herif! demiş. Bir kuruş için hamamı yıktı, şimdi onbin kuruş için dünyayı yıkar. Parası yok bugünlerde!

Ne Düşünüyorum , Nikahım Var , No Boom , No Sir , Numune Gönderin , Obarana , Oksijen Hortumu , Onsekiz , Pamuk Öldü , Parası Yok

Polis

Sürücü dikiz aynasinda kendisini izleyen polis aracini görünce kaçabilecegini düsünüp gazi kökler. Ancak polisi silkeleyemedigini görünce pes ederek kenara çeker. Polis arabadan çikip sürücünün yanina gelir ve sorar:
-Arkadas, çok yorgunum. Bana mantikli bir mazeret gösterirsen seni birakip gidecegim.
Sürücü düsünür ve yanitlar:
-Karim geçen ay beni bir polis için terk etti. Aynada polis aracini gürünce, kaçtigi polis onu bana geri getiriyor sandim!

Numune Gönderin , Obarana , Oksijen Hortumu , Onsekiz , Pamuk Öldü , Parası Yok , Pastırma , Patron ve Sekreter , Piknik , Polis

Piknik

Dort kaplumbaga piknige cikmaya karar veriyorlar. Erzaklari hazirlayip yola koyuluyorlar. Bir yil, iki yil, bes, on yil derken 30 yil sonra piknik yerine variyorlar. Hemen erzaklari cikariyorlar, gazozlar, yiyecekler, hersey ortaya cikiyor. Gazozlar da sise gazoz. Ve acacak YOK!
Tek cozum, birinin eve gidip acacagi alip getirmesi. Dogal olarak en genc kaplumbagayi seciyorlar. Genc eleman:
- Giderim, ama bir sartim var. , der ve ekler.
- Buradaki yiyeceklerin hicbirine ben gelinceye kadar dokunulmayacak.
Digerleri de bunu kabul eder. Elemanimiz yola cikar. Aradan bir, iki, on, yirmi yil gecer. Bu arada yasli kaplumbagalardan birisi fenalasir. ölmek uzeredir. Arkadaslari ne yapsa faydasiz.
Kaplumbaga'nin son dilegi olup olmadigini sorarlar. O da:
- Gerci genc kaplumbagaya soz verdik ama, suradaki sarmalardan bir
tanesini yesem olur mu? der. Digerleri de kiramaz ve:
- Elbette! , diyerek, sarmalardan birini verirler.
Tam agzina atacagi sirada genc kaplumbaga calilarin arasindan firlar ve:
- Gitmiyorum iste, gitmiyorum!

No Sir , Numune Gönderin , Obarana , Oksijen Hortumu , Onsekiz , Pamuk Öldü , Parası Yok , Pastırma , Patron ve Sekreter , Piknik

Prensipli Firma

Adamin biri, yeni acilan luks buyuk magazaya gitmis, satici kiza
yaklasmis.
* "Bir kravat almak istiyorum.."
Satici kiz son derece sirin bir tavirla:
* "Beyefendi, bizde musteriyi memnun etmek esastir. Kravat ipekli
mi olacak yunlu mu?"
* "Ipekli.."
* "O zaman lutfen birkat yukari buyrun, ipekli kravatlar bir kat
yukarida.."
Adam bir kat yukari cikmis, baska bir satici kiz..
* "Ben ipekli bir kravat almak istiyorum."
* "Beyefendi, kravat duz mu olacak, desenli mi?"
* "Desenli.."
* "Bizde musteriyi memnun etmek esastir, desenli kravatlar bir kat
yukarida, lutfen ust kata buyurun.." Adam bir kat daha cikmis. Yeni
bir satici kiz..
* "Ben ipekli ve desenli bir kravat almak istiyorum.."
* "Desenler cizgili mi, cicekli mi olacak?"
* "Cizgili.."
* "Bizde musteriyi memnun etmek esastir, cizgili kravatlar bir kat
yukarida, lutfen bir kat yukari buyurun.." Adam bir kat daha cikmis..
Cizgiler kalin mi, ince mi, bir kat yukari. Zemin acik mi, koyu mu,
bir kat yukari derken 18. kata gelmis. Ofke ile satici kizin yakasina
yapismis..
* "Ben ipekli, ince cizgili, zemini koyu, bir kravat istiyorum."
* "Kravati bu elbiseyle mi kullanacaksiniz?"
* "Hayir, evdeki elbisemle."
* "Beyefendi, bizde musteriyi memnun etmek esastir, bir uyumsuzluk
olursa firmamizin prensiplerine ters duser, lutfen evden obur
elbisenizi alir gelir misiniz?"
Adam buyuk bir ofkeyle asansore gitmis. O sirada asansorun kapisi
acilmis, icinden gene cok sinirli bir adam cikmis. Bir elinde bir
klozet kapagi, belden asagisi da ciplak:
* "Iste popom, iste evdeki tuvaletin klozet kapagi. Verecekseniz
verin artik su tuvalet kagidini.

Oksijen Hortumu , Onsekiz , Pamuk Öldü , Parası Yok , Pastırma , Patron ve Sekreter , Piknik , Polis , Polis Yok Gazla , Prensipli Firma

Polis Yok Gazla

Temelle Dursun, kamyona 6 metre yuksekliginde esya yuklemisler. Istanbul`a goturuyorlar.Giderken, 100 metre ileride bir kopru gozlerine carpmis. Kopru yuksekligi 4.50 m. diye belirtilmis. Temel arabayi kopruye 15 metre kala yavaslatmis. Dursun etrafa bakmis.Temel`e:
-" Temel gazla, etrafta polis falan yok".??

Obarana , Oksijen Hortumu , Onsekiz , Pamuk Öldü , Parası Yok , Pastırma , Patron ve Sekreter , Piknik , Polis , Polis Yok Gazla

Saksafon

Temel ilk kez gittigi bir sehirde gece hayatini merak eder.
Buldugu bir bara gider. Oturur birseyler icer, bar siradan
bir bardir. Az sonra tuvalete gider, bir bakar ki
pisuvarlardan birisi altindan... Cok sasirir tabi ama
hosuna da gider. Isini gorur ve cikar. Ertesi aksam yine
ayni bara gider, yine oturur, icer. Tuvalete girer, bir
bakar ki altin pisuvar yok. Cok sasirir, barmene gider,
sorar:
"Dun burada altin bir pisuvar vardi, bugun niye yok?"
Barmen once Temel'e bakar, sonra arkaya seslenir:
"Patron, dun senin saksafona iseyen herif geldi!"

Pamuk Öldü , Parası Yok , Pastırma , Patron ve Sekreter , Piknik , Polis , Polis Yok Gazla , Prensipli Firma , Reha Muhtar , Saksafon

Reha Muhtar

Bir gün otururken pamuk prenses demiş ki: - Benim çadırımda sihirli ayna var girip sorayım hala en güzel ben mıyım?
Çadıra girip çıkan pamuk prenses demiş ki:
- Aynaya sordum hala en güzel benmişim.
Bunun üzerine herkul :
- Bir de ben sorayım hala en kuvvetli ben miyim ?
Ve çadıra girer. Çadırdan çıkınca derki
- Hala en kuvvetli benmişim.
Sıra notre dame'ın kamburuna gelmiştir. Oda
En çirkin hala ben mıyım sorayım diye çadıra girer.
Çadırdan on karış suratla çıkan nortedome'ın kamburu sınırlı bir
şekilde derki;
- Kim lan bu Reha Muhtar?

Onsekiz , Pamuk Öldü , Parası Yok , Pastırma , Patron ve Sekreter , Piknik , Polis , Polis Yok Gazla , Prensipli Firma , Reha Muhtar

Sam Thing Rong

Cin"in guzide bir koyunde, muhtarin kara gozlu, kara sacli bir oglu olur. Adet oldugu uzre cocugu koyun en yasli bilge kisisine
gotururler. Yasli bilge cocuga Cince"de kara-sacli-kara-gozlu anlamina gelen "CAN CING CONG" adini verir.
2 yil sonra muhtarin bir cocugu daha olur ve yine yasli bilgeye gotururler. Yasli bilge bu kez "Bu cocuga Agzi guzel, burnu guzel
anlamina gelen TAI TING TONG adini verdim" der ve kulagina ezan okur (???).
Bundan 12 ay sonra muhtarin bir veledi daha peydahlanir. Fakat bu cocuk sarisin ve mavi gozludur. Buna bir anlam veremezler
fakat yine de bilgeye gotururler. Bilge ise bebegin adini hemen koyar:
- SAM TING RONG

Parası Yok , Pastırma , Patron ve Sekreter , Piknik , Polis , Polis Yok Gazla , Prensipli Firma , Reha Muhtar , Saksafon , Sam Thing Rong