Komik Anadolu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Komik Anadolu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Donuyorum

Yavru kutup ayisi babasinin yanina gelip sormus
-Baba ben gercekten kutup ayisi miyim?
-Elbette yavrum nereden cikardin bunu?
-Allah Allah?!.. deyip gitmis yavru ayi.
Bu sefer annesinin yanina gitmis ve sormus,
-Anne ben gercekten kutup ayisi miyim?
-Tabii evladim kutup ayisisin.
-Yani sen babami hic aldatmadin degil mi, ben gercekten babamin ogluyum.
-O ne bicim soz, baban duymasin ikimizi de oldurur.
yine Allah Allah?!.. deyip, yeniden babasinin yanina gitmis yavru ayi.
bir daha sormus yaa baba Allah askina doru sole bak beni evlatlik falan
almadiniz degil mi? yani ben sizin oz oglunuzum.
Baba dayanamamis artik oglum sen manyak misin dedim ya sana bizim
oglumuzsun diye, hem sen neden ikide birde soruyorsun ki bunu?
yavru ayi:
-Donuyorum anasini satayim donuyoruuuum yaaaa...

Delik , Delilik Vs Salaklık , Deney , Devekuşu , Dilenci , Dilsiz Tetikçi , Doğum Günü , Donuyorum

Doğum Günü

Bir adam arkadasina sekreterini neden isten kovdugunu anlatiyormus.
-"Iki hafta once" demis ve devam etmis;- "45. yasgunumdu ve o sabah kendimi iyi hissetmiyordum. Kahvalti masasina oturdugumda karimin dogum gunumu kutlayacagini ve buyuk bir olasilikla bir hediye verecegini tahmin ediyordum. Birak dogum gunumu kutlamayi, bir "Gunaydin" bile demedi. Kendi kendime karim unuttu herhalde ama cocuklarim hatirlar diye dusundum. Cocuklar kahvaltiya geldi ve tek kelime etmediler.
Ise giderken moralim cok bozuktu ve uzgundum. Ofisime girdigimde, Janet "Gunaydin Patron, Dogum gununuz kutlu olsun" dedi ve kendimi daha iyi hissettim, birisi hatirlamisti. Oglene kadar calistim.
Yemek zamani Janet kapiya vurdu ve "Disarda hava cok guzel ve bugun sizin dogum gununuz, haydi yemege cikalim, sadece siz ve ben".
"Butun gun duydugum en guzel sey buydu.
"Haydi gidelim" dedim.
Yemege ciktik. Normalde gittigimiz bir yere gitmedik, sehir disinda ozel bir lokantaya gittik. Iki martini ictik ve yemekten sonsuz zevk aldik.
Is yerine donerken, "Hava cok guzel, ofise donmemiz gerekmiyor degilmi?" diye sordu.
"Hayir, sanirim gerekmiyor".
"Benim evime gidelim ve size bir martini daha ikram edeyim" dedi.
Evine gittik. Baska bir martininin daha tadini cikardik ve bir sigara ictik, ve Janet dediki,
"Patron, izninizle, yatak odasina gecip uzerime daha rahat birseyler giyeyim" dedi ve ona memnuniyetle izin verdim.
Yatak odasina gitti ve alti dakika sonra yatak odasindan ciktiginda elinde kocaman bir pasta tasiyordu, arkasindan karim ve cocuklarim geliyordu.
Hepsi "Iyiki dogdun..." sarkisini soyluyorlardi.
Ve ben orada uzerimde sadece coraplarimla oturuyordum.

Çılgın Çocuk , Delik , Delilik Vs Salaklık , Deney , Devekuşu , Dilenci , Dilsiz Tetikçi , Doğum Günü

Dilsiz Tetikçi

Mafya babasi korumaya aldigi müesseselerden haraçlari toplamak için yeni bir tetikçi buldu. Seçtigi adam sagir ve dilsizdi. Baba, yeni tetikçinin polisin eline geçerse, fazla bir sey anlatmasinin mümkün olamayacagini düsünüyordu böylece..
Baba, bir gün ödemelerin geciktigini fark etti ve tetikçiye adamlarini gönderdi. Adamlarin sagir dilsizle anlasmalari mümkün olmadi tabii. Bunun üzerine "Baba" sagir dilsizi odasina aldirtti.
Bir de isaret alfabesi bilen tercüman buldular. Tercüman isaretle sordu:
"Para nerde?.."
Sagir dilsiz isaretle yanit verdi:
"Ne parasi.. Benim paradan haberim yok.. Neden bahsettiginizi anlamiyorum."
Tercüman tercüme etti.
"Neden bahsettiginizi anlamiyormus.."
Baba 38'ligini koltuk altindan çekip sagir dilsizin beynine dayadi..
"Simdi sor bakalim, para nerde?.."
Tercüman isaretle sordu:
"Para nerde?."
Sagir dilsiz isaretle yanit verdi:
"Central Park'ta, Bati 78'inci Caddeye açilan kapidan girince soldan
üçüncü agacin kovugunda 100 bin dolar var."
Baba öfkeyle gürledi:
"Ne dedi?.."
Tercüman yanitladi:
"Dediki hala neden bahsettiginizi anlamiyormus. Ayrica diyor ki, o
tetigi çekmeyi de kiçiniz yemezmis!

Cuma Günü , Çılgın Çocuk , Delik , Delilik Vs Salaklık , Deney , Devekuşu , Dilenci , Dilsiz Tetikçi

Tünekten Düştü

Yalnizliktan bunalan adam papagan marketine gider. En güzel papagan en ucuzudur. Papagana sorar: Neden bu kadar ucuzsun? Görmüyormusun abi benim ayaklarim yok! der papagan. Peki nasil tünekte duruyosun??? Pipimi doluyorum abi der papagan. Adam papagani eve götürür. Ertesi gün eve geldiginde
Papagan: Abi kiz arkadasin postaciya kapiyi açti
Adam: E ne olacak onlar tanisirlar.
Papagan: Adam içeri girer girmez kizin bluzunun dügmelerini açti!
Adam: Sonra nooldu!!!!!!!
Papagan: Göremedim abi tünekten düsmüsüm!
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Tuttuğuna Güvenme

Temel ve dedesi otele gitmisler. Otelde tek bir yatak bosmus, dede torun birlikte yatmislar. Gece yarisi dede Temel'i dürtmüs - "Temel bana kari bul". Temel
- "dede sakin ol yat. Biraz sonra dede ikinci defa
- "Temel bana kari bul". Temel
- "Dede sakin ol yat". Dede biraz sonra üçüncü defa
- "Temel bana kari bul" deyince en sonunda Temel isyan etmis.
- "Dede tuttuguna güveniyorsan o benimkidir."
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Uyuşturucu Bırakma

Iki genc uyusturucu icerken yakalanmislar ve cuma gunu mahkemeye cikarilmislar. Hakim - Bakin cocuklar daha cok gencsiniz size 2. bir sans veriyorum. Hafta sonu elinizden geldigince insanlari uyusturucudan vazgecirin pazartesi goruselim
Haftasonu gecmis..
Hakim - Eeee ne yaptiniz anlatin bakalim ..
1. genc - Ben 17 kisiye uyusturucuyu biraktirdim..
hakim - Cok guzel nasil yaptin?
1. genc - Iki daire cizdim.. ( O o ) seklinde ve 1. si uyusturucudan onceki beyniniz 2. si ise uyusturudan sonraki beyniniz deyince inandilar..
Hakim - Guzel, inandirici..Serbestsin..ya sen?
2. genc - Ben 156 kisiye biraktirdim..
Hakim - Ho !?..Inanilmaz,nasil ?
2. Genc - Bende 2 daire cizdim.( o O ) seklinde.. 1. daire uyusturucudan onceki kiciniz 2. si ise hapishaneden sonraki dedim..
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Zam Talebi

PENISIN ZAM TALEBI " Ben penis olarak aşağıdaki nedenlerden dolayi zam istiyorum: - Bedensel olarak çalışıyorum... - Her işimde mutlaka kafamı da kullanıyorum... - Hem derin, hem yüzeysel işlerde çalışıyorum... - Tatil, bayram tatilim ve senelik izinlerim yok... - Karanlık, havasız ve rutubetli ortamlarda çalışıyorum... - Çalışma ortamım çok sıcak ve fazla mesai ödenmiyor... - YAPTIĞIM İŞLERDE HASTALIĞA KAPILMA OLASILIĞIM ÇOK YÜKSEK. BUNA RAĞMEN SOSYAL GÜVENCEM YOK. " YÖNETİM KURULUNUN PENİSE CEVABI " Sevgili Penis, zam isteğiniz değerlendirildi ve aşagıdaki gerekçelerden ötürü olumsuz karşılandı: - Aralıksız 8 saat çalışamıyorsunuz... - Kısa zamanda yorulup, saatlerce uyuyorsunuz... - Verilen işleri seçip her işi yapmıyorsunuz, itiraz ediyor, uyumsuz davraniyorsunuz... - Başına buyruk davranıyor, kendi çalısma sahanızdan çok başkalarının iş yerleri ile ilgileniyorsunuz... - Kendiliginden işe başlayamıyorsunuz, sürekli teşvik ve motivasyon bekliyorsunuz... - İşiniz bitmeden bazen işinizi terk ediyorsunuz... - Çalışırken iş elbisesi kullanmiyor, hatırlatınca itiraz ediyorsunuz... - İşiniz bittiğinde arkanızda dağınık ve pis bir ortam bırakıyorsunuz... - 60 yaşına yaklaşmadan çalışamaz hale geliyorsunuz... - Ve belirtmeden geçemeyecegim; sürekli yaninizdaki şüpheli iki topla görülmeniz düzensiz yaşam sürdügünüzü gösteriyor... SAYGILAR, YONETIM KURULU
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Türk Cehennemi

Dört samimi arkadaş, felekten bir gece çalmışlar, hep birlikte aynı arabada eve dönüyorlar. Trafik terörü bunların canını alıyor.
Öbür tarafta Azrail'in huzuruna çıkıyorlar, soruyor, "Türk Cehennemi'ne mi, Avrupa Cehennemi'ne mi gitmek istersiniz?"
"Fark nedir?" diye sorar bizimkiler.
Yanıt nettir. "Avrupa Cehennemi'nde her gün 1 kepçe, Türk Cehennemi'nde her gün bir kova pislik yersiniz."
"Biz Türk doğduk, Türk öldük, tabii ki Türk Cehennemi'ne gideceğiz" der bizimkiler, uyanık geçinen biri dışındakiler.
Bizimkilerin üçü Türk Cehennemi'ne, biri de Avrupa Cehennemi'ne gönderilir. Aradan epey zaman geçer. Avrup Cehennemin'deki eleman her gün 1 kepçe insan pisliği yemekten bıkmıştır. Arkadaşlarını ziyaret edip biraz moral bulmak ister. Türk Cehennemi'ne gittiğinde, bizimkiler şen şakrak, gülerek karşılar onu.
Dayanamaz, sorar,
-Ben bir kepçesini hazmedemiyorken, siz her gün bir kova yiyip nasıl bu kadar neşeli olursunuz?
"Oğlum" derler
"burası Türk Cehennemi, bir gün bok olur, kova olmaz, bir gün kova olur bok olmaz. 3 aydır bi bok yediğimiz yok"
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Uzayı Görüyorum

Acemileri hep ben alırdım ama o sene başka bir albay arkadaşa kaktırdık. Albay arkadaş acemileri izaya getirmiş iştimah yapıyordu. Erlerden bir tanesi çok kasıla kasıla duruyormuş. Gitmiş yanına ve sormuş.
- Oğlum senin adın ne?
- Mustafa efendim.
- Efendim yok burada komutanım var.
- Mustafa komutanım!
- Nerelisin?
- Övünmek gibi olmasın ama Bursa'lıyım.
- Senin özelliğin neki efe gibi konuşuyorsun?
- Gözlerim çok uzağı çok iyi görür ve çok iyi silah kullanırım.
- Ya. bak bakalım şu karşıdaki binalara. 3.blok 13. katnda balkonun kapısında ne yazıyor.
- Bir dakika. Sizin adınız yazıyor komutanım.
- Sen herhalde önceden öğrendin evimin orası olduğunu.
- hayır komutanım.
- O zaman bak bakalım içeride ne oluyor.
- Sarışın bir bayan kapıyı açıyor.
- evt benim karım. Kim gelmiş?
- Tamirci.
- evet musluk bozuluştu. Tamir ediyormu?
- Komutanım kusuera bakmayın ama yatak odasına gittiler.
- Ne dedin?
- Walla komutanım soyunuyolar.
- Al şu tüfeği ikisinide vur.
- Yapamam komutanım ben katil veya tetikçi değilim.
- Vur yoksa ben seni vururum.
- Tamam tamam. verin silahı.
- Oğlum ne eğilim kalkıyorsun vursana.
- Komutanım Hedef çok hareketli. Ayarlamaya çalışıyorum
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Zayıflama Metodu

Adam aşırı kiloluymuş. Sağlığı tehlikeye düşünce,doktoru en kısa zamanda otuz kilo zayıflamasını söylemiş. Nasıl yapayım diye kara kara düşünürken gazetede 'Garantili zayıflatma' diye bir ilan görmüş ve hemen
başvurmuş, '3 günde 5 kilo' programına yazılmış.Ertesi günü sabah kapısı
çalmış, açınca bir de ne görsün ! Karşısında 19 yaşlarında dünya güzeli,
sportmen ve üzerinde giysi olarak bir çift Nike ayakkabı bulunan bir
kadın!!! Kadın kendini tanıtmış, zayıflama şirketinden geldiğini söylemiş,
sırtını dönüp koşmaya başlamış,sırtında bir etiket varmış, 'yakalarsan
seninim'. Adam kızın arkasından koşmaya başlamış, kilometrelerce
koşmuş,kan ter içinde kalmış ama kızı ormanda yakalamış ve beraber
olmuş.Programın dördüncü günü adam gerçekten de 5 kilo zayıfladığını
görmüş. Şirketin zayıflatma metodunu çok beğendiğinden ikinci bir programa
kaydolmuş, '5 günde 10 kilo'. Ertesi günü yine kapısı çalınmış,karşısında
daha da güzel genç bir kadın, üstelik üzerinde bir çift Reebok ayakkabıdan başka bir şey yok ve sırtında yine bir etiket,'yakalarsan seninim'.Adam yine canını dişine takıp kadının arkasından koşmuş ve kilometreler sonra yakalamış. Programı tamamlamış ve altıncı gün
hakikaten 10 kilo daha verdiğini sevinçle görmüş. Bu defa, şirketin '10
günde 20 kilo' programına kaydolmak istemiş ama şirket yetkilisi uyarmış,
'Emin misiniz, bu program gerçekten çok zor bir etaptır'. Adam ısrar etmiş, bütün zorluklara katlanacağını söylemiş. Ertesi gün kapısı çalmış,heyecanla koşup açınca karşısında iriyarı sportmen genç bir adam
görmüş. Üstelik adamın üzerinde sadece koşu ayakkabıları varmış, önünde
de da bir etiket; 'yakalarsam benimsin':)))
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Uzaylılar

Diyarbakirli birisi kamyonuyla Adana`da gidiyormus.Radyodan bir anons duyulmus:
-Adana`da seyreden yolcularimiz,sehrimizi kısa bacaklı, uzun kollu, kirmizi suratli ve cüce uzaylilar basmistir ama onlardan korkmayiniz ve dost olmaya çalisiniz.
Adam yoluna devam etmis ve bir iki saat sonra adamin tuvaleti gelmis ve bir çali kenarina inmis. Tam isini yapacakken çali sallanmis
Bizim şoför önce ürkmüş ama radyo anonsunu hatırlamış veee:
-Diyarbakirliyam,kamyon soförüyem,sizinle tanismak istiyem.
Ses gelmemis.Adam tekrar:
-Diyarbakirliyam,kamyon soförüyem,sizinle tanismak istiyem.
Yine ses gelmeyince adam bagirarak:
-Diyarbakirliyam,kamyon soförüyem,sizinle tanismak istiyem.
Çalinin arkasindan ürkek bir ses:
-Urfaliyam,tir soförüyem, siçiyam.
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Şerefsiz

Hollywood`da güzel bir evde bir parti veriliyor.Partinin sahibi partiye heyecan ve değişim
katmak için mikrofonu eline alıp başlıyor :
-Arkadaşlar akvaryumdaki iki Pirana`yı bu havuza atacağım.Havuza atlayıp karşıya çıkan arkadaş
şu gördügünüz sarışınla sabaha kadar eğlenebilir.
Kimsede ses seda yok.
-Bu esmeride sunuyoruz.
Yine kimsede ses yok.
-Bu kumral bayanı da hediye ediyoruz.
Yine ses yok.
-Bu ibneyi da veriyoruz.
-Slaaaaash!!!...
Adamın biri suda hızla yüzüyor ve karşıya geçiyor. Tekrar koşup havuzun öbür kenarına geliyor :
-Nerede o şerefsiz!
-İbne mi? Beyefendi, O, havuzun karşısında!
Adam şaşkın şaşkın :
-O değil! Beni havuza iten şerefsiz nerede
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Şanssız

Doğuştan bahtsız bir adamın bir gün uçak yolculuğu yapması gerekiyormuş.
Binmeden evvel de -ben bahtsız bir adamım herhalde bu uçak yolculuğunun sonu pek iyi olmayacak diye içinden geçirmiş. Uçak yolculuğunun 10. dakkasında pilot -irtifa kaybediyoruz, lütfen bagajları atalım- demiş.
Herneyse bagajlar atılmış, fakat 10 dk. sonra pilot -maalesef hala irtifa kaybetmekteyiz, kura çekicez ve kalacaklar namına herkes kaderine razı olup atlayacak- demiş. Bizimkisi de -ben bahtsız bir adamım, ilk kurada ben çıkmazsam şaşarım- diye içinden geçirmiş.
Kura çekilmiş ve bizim adama cıkmış.
Bizimkisi isyan etmiş ve yolculara hayatında yaşadığı türlü türlü şanssızlıkları, başından geçenleri kısaca anlatıp, son ricasinda bulunmuş:
-Tek isteğim ölmeden önce şeytanın bacağını kırabilmek, bi soru soriim, bilemezseniz ikinci atlıcam, bilirseniz gene ilk atlamaya hazırım- diğer yolculardan kimse de birinci atlamak istemediğinden ve birkaç yüz yolcu içinden elbette adamın sorusunu bilebilecek birisinin çıkacağını düşünerek adamın isteğini kabul etmişler.
Adam sormuş:
-Ben ve yanımdaki adamın toplam kaç taşagı var?
Tüm yolcular da hep bir ağızdan -dööört- demişler, bunun üstüne adam pantolonunu indirmiş ve şanssızlık sonucu tek kalmış taşşaanı göstermiş.
Derken diğer yolcu da indirmiş, ama o da üc taşaklıymış
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Şişme Kadın

Temel ile Idris geneleve giderler. Burada parali, derli toplu tiplere normal
kadin, az parali tiplere de sisme kadin verirler.
Temel'e de,Idris'e de sisme kadin düser. Idris isini bitirir. Temel'i
beklemeye koyulur. Bir saat geçer, iki saat geçer. Temel ortalikta
görünmez. Idris merak eder. Temel'in bulundugu odaya girer ve bakar.
Temel,cam açik saskin, saskin camdan disari bakmakta...
Idris sorar:
-Ula Temel ne oldi?
Temel cevap verir:
-Bu karilar da amma da nazik oluyorlar karinin memesuni bir isiralum
dedik osura osura camdan kaçti!
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Veteriner

Uzun ve yorucu bir ask ve sevisme seansindan sonra, doktor, az otesinde uyuklayan hastasina bakarken, birden fena halde sucluluk
duygusuna kapilmis. Panikler gibi olunca, icini rahatlatmak icin kendi kendine soylenmeye baslamis..
"Sakin ol, Howard, sakin ol.. O kadar da dert etme kendine.. Bu dunyada hastasi ile sevisen ilk ve tek doktor sen degilsin.. Pek cok
doktor yapmistir bunu.."
Tam o sirada kalbinin derinliklerinden vicdaninin sesini duymus:
"Ama Howard, sen veterinersin.."
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Şişeden İç

Adamın biri bir gece bir sokakta yürürken yerde boş bir şişe görür. Can sıkıntısıyla şişeye bir tekme vurur. Şans bu ya şişeden bir cin çıkar.
Ne dilersen dile benden der. Adam biraz düşünür ve votka içmeye bayılırım ve istediğim zaman votka içmek isterim. Bu yüzden senden votka işeyebilmemi sağlamanı istiyorum. Ve cin isteneni yapar. Adam eve gelir bir bardak alır ve bardağa işer. Bardaği şöyle bir havaya kaldırır. Temizdir.. Koklar. Votka gibi kokmaktadır. Ve tadar.. Hayatında içtiği en iyi votka elindeki bardaktadır. Bardağı büyük bir keyifle bitirir ve karısına seslenir.. Kadın gelir. Onun içinde bardağa işer ve kadından içmesini ister. Kadın nazlanır, ama adam cok ısrar edince tadına bakar ve o da enfes votkaya bayılır. Bütün gece içerler. Ertesi akşam adam eve gelir ve karısına iki bardak getirmesini söyler. Adam bardaklara işer ve sonuç yine aynıdır ve yine sabaha kadar içerler. Ertesi akşam da adam eve gelip iki bardak ister ve yine alem yaparlar. Bütün hafta böyle geçer. Cuma akşamı adam yine eve gelir. Karısına bir tane bardak getirmesini söyler. Kadın bardağı alıp gelir, adam içine işer. Bir yudum alır ve oh çeker.
Kadın sorar:
- Neden bir bardak istedin kocacım ben içmeyecek miyim?
- Elbette, sen de içeceksin, ama sen bu gece şişeden içeceksin.
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Çiçeğim, peteğim, bebeğim....

Genç adam, yaşlı karı-kocanın evlerine misafir olur. 75 yaşındaki amca karısından bir bardak daha çay isterken: "Çiçeğim, bir bardak daha verir misin..?" der. Sonra da "Peteğim, şekersiz lütfen" diye ekler. Kendisine 65 yaşındaki tatlı karısının getirdiği tavşan kanı çayı alırken de "Bebeğim, sana çok zahmet oldu" der.

Genç adam, yaşlı amcanın karısına kullandığı sevgi sözcüklerinden çok etkilenir. "Amcacığım, kaç yıllık evlisiniz..?" diye sorar. Yaşlı ama dinç adam, "40 seneyi geçti evladım" der.

Genç adam: "Vallahi maşallah, Allah muhabbetinizi artırsın. Sürekli çiçeğim, peteğim, bebeğim gibi güzel sözlerle hitap ediyorsunuz galiba..."

Yanakları pembeleşmiş teyze "Doğru, bir kaç yıldır hep bana böyle hitap ediyor" deyip mutfağa doğru yöneldiğinde yaşlı amca genç adamın kulağına doğru eğilerek:

"Şiişşt, çaktırma, 2 sene önce adını unuttum, hala hatırlayamıyorum..."
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Hazret-i Ümmü Seleme

Müminlerin annesi...

İlk hicaba giren hanım ...

Asıl adı Hind'dir. Oğlu Seleme'den dolayı, Ümmü Seleme diye adlandırılmıştır. Babası Ebu Umeyye bint-i Mugayre İbn-i Ömer İbn-i Mahzun, annesi Atik bint-i Amir İbn-i Rabia İbn-i Malik Kinaniye idi.

İslamiyete intisabı

Kocasıda kendiside ilk müslümanlardandı. Nübüvvetin ilk günlerinde halkın keşmekeş olduğu zamanlarda, Hakkın nerede olduğunu anlayıp İslam halkasına girmişti
İlk Evliliği

İlk önce halasının oğlu Hz.Ebu Seleme İbn-i Abdul Esedile evlenmişti.

Hicret

Beyi ile birlikte Habeşistana hicret etmişler. Orada bir müddet kaldıktan sonra Medine'ye geldiler. Medinye geldikten sonra felaketlerle karşılaştı. Kendi dilinden olay şöyle anlatılır:
"Ebu Selem e ile Medineye gelmeğe karar verdik. Bir devemiz vardı. Bu deveye çocuğumuz Seleme ile birlikte binmiştik. Ebu seleme de devenin yularını tutmuş yürüyordu. Benu Mugayre mıntıkasına geldik. Bunlar benim baba tarafımdan aşiretim idiler. Ebu selemeye eziyete etmeğe başladılar ve
"Bizim kızımızı sen neden böyle fena bir durumda bulundurursun?" dediler. Yuları Ebu Selemenin elinden aldılar ve beni kendileri ile alıp götürdüler. O ara, Ebu Seleme'nin aşireti Benu Abdül-Esed halkı da çıka geldi. Onlar da oğlum Seleme'yi aldılar ve Beni Mugayrelilere şöyle dediler:
"Madem ki siz kendi kızınızı kocasından ayırıp almak istersiniz, biz de kendi çocuğumuzu elbette ki sizin yanınızda bırakmayız." İşte bu şekilde ailemiz dağıldı. Üçümüzden her birimiz bir tarafda, birbirimizden ayrıldık. Beni çekişmeler esnasında hırpaldılar, fenalık geçirdim. Hicret hükmü verilmiş olduğundan, Ebu Seleme Medinenin yolunu tutup yola devam etti. Çünkü Ebu Seleme ne kendi aşiretine ne de beni m aşiretime söz anlatamamıştı. Yapayalnız Medineye vardı. Ben de kendi aşiretime geldim.
Sabahleyin evden çıkar, bir toprak yığınının üzerine oturur akşama kadar ağlardım. Bir sene böyle geçti. Bir gün bu perişan halimi gören biri bana bir şeyler olmasından korkarak aşiretin ileri gelenlerini toplayarak:
"Siz ne biçim insanlarsınız? Bu zavallı kadından ne istersiniz? Niçin bunu çocuğundan ve kocasından ayırırsınız? Niçin bunları birbirine kavuşturmazsınız?"
Adamcağız bunları öyle içtenlikle söylüyorduki, herkes tesir altına kaldı. Bana acvıdılar ve kocamın yanına gitmeme müsaade ettiler. Beyimin aşiretide, bunun üzerine çocuğumu getirip teslim ettiler. Bana bir deve bir havdec temin ettiler. Oğlumla yapayalnız yola koyulduk. Ne yapacağımı şaşırmıştım. İşte o sırada Osman İbn-i Talha çıka geldi. Nereye gitmek istediğimi sorup, neden yalnız başıma lkaldığımı öğrenmek istedi. Ben de kimsem olmadığını ve başımdan geçenleri anlattım. Bana yardım etti. Konakladığımız zaman çeker gider uzakta bir ağacın altında istirahat ederdi. Medine yakınlarında Kaba mevkine geldiğinde Ebvu Selem'yi bulup beni teslim ederek, kendisi Mekke'ye döndü. "
Hz.Ümm-i Seleme, Osman Ibn-i Talha'nın bu iyiliğini her zaman hatırlar ve bu hususta hep şöyle derdi.
"Ben Osman Ibn-i Talha'dan daha yüksek seciyeli ve iyiliksever bir insan görmedim"

İlk hicaba giren hanım

Hz.Ümmü Seleme hicaba ilk girmiş bulunan (Mesture) hatun idi. Medine'ye örtünerek gelmişti. Yüksek bir aileye mensub idi. Kaba mevkine geldiği zaman, halk kendisine kim olduğunu surduğunda "Ümeyyenin kızıyım" dediğinde kimse inanamıştı. Çünkü o zamanlar asil ailelerin kadınları yalnız başına yola çıkmazlardı. Nerde Ebu ÜĞmeyye'nin kızı çıksın. Hz.Ümmü Selem İslam için, Hak Teâla'nın emri için bu yolculuğa katlanmıştı.

"Ya Rabbi ondan daha iyisini onun yerine koy"

Daha hicret henüz bitmişti. Kocasına yeni kavuşmuştu. Ebu seleme cihad için uhud gazasına katılır. Bir ok ile yaralanır. Bir ay kadar tedavi sonucu iyileşir. ancak aradan zaman geçtikçe eski yara yeniden açılır, bir türlü düzelmek bilmez ve vefat eder.
Hz.Ummu Seleme vefat haberini Rersul-i ekrem'e ulaştırır. Resulullah evlerine teşrif eder, gönüllerini alır, sabır tavsiye ederek şöyle buyururlar:
"Ey Ummu Seleme şöyle dua et: Ya Rabbi ondan daha iyisini onun yerine koy".
Sonra Resulullah s.a.v., Ebu Selemenin cenazesinin başı ucuna geldiler ve cenazenin hazırlanması ile bizzat meşgul oldular. Cenaze namazını kıldırdılar ve namazda "dokuz tekbir" aldılar. Halk, neden böyle yaptıklarını sorunca, buyurdularki.
"Bu zat bin tekbire müstehaktır"
Ebu Seleme vefat ettiği zaman gözleri açık idi. Zatı Saadetleri kendi mübarek elleriyle onun gözlerini kapattılar ve kendileri için mağfiret duasında bulundular.

Zatı Saadetleriyle Evliliği

Ebu Seleme'nin vefatında Hz.Ummu Seleme r.a. hamileydi. İddet geçtikten sonra Hz.Ebu Bekir, bu hatunun yalnızlığını ve kimsesizliğini düşünerek evlenem teklifinde bulundu, fakat Hz.Ummu Seleme kabul etmedi.
Zatı Saadetleri olan bitenlere çok üzülmüş ve müteessir olmuştu, bu sefer kendisi Ummu seleme'ye bir teselli olmak üzere kendisine nikah haberi gönderir, Hz.Ummu Seleme elbetteki emr-i Saadeti kabul etmiyorum sdiyecek değildi. Ancak bir kaç gün gecikti ve bazı şartlar ileri sürdü. Resulullah da şartları kabul buyurdular.
Hicri 4.sene Şevval ayında, nişkah akdi tamamlandı. Acısı dinmiş, ömrünün sonuna kadar da bu saadetin tadını aklından çıkarmamıştı..
Ebu Seleme'nin onun için ettiği duası kabul olmuştu:
"Ya Rabbi benden sonra karım Ummu Seleme'ye benden çok daha iyi bir koca nasib eyle"
Zati saadetleri, Hz. Ummu Seleme ile nikahlanınca kendisine ev eşyası olark, bir çift el değirmeni, iki su tulumu, bir yatak ve içi hurma lifleri ile doldurulmuş iki yastık, lütf ettiler. işte yeni evlilerin ev eşyasu bu idi. Zatı Saadetleri, diğer hanımları içinde bunun aynısını vermişti..
Hz.Ummu seleme'nin güzelliğini duyan Hz.Ayşe nikahtan sonra gıpta eder, kendisini görmeğe gelir. Görünce:
"Ummu Seleme, söylendiğinden daha da çok güzeldir" der. Gelir meseleyi Hz.Hafsa'ya anlatır. O da: "Halk böyle demiş ve sen tesir altında kalmışsın, güzelliğine güzel ama bira mübalağa etmişler..." Hz. Hafsa böyle demesine der ama içini bir kuruntu alır. İkisi birlikte gidip görürler ve iyice dikkat ederler. Bu sefer Hz.Ayşe şöyle der: "Hafsa haklıdır"
Hz.Ummu Seleme Resulullah ile evlendikten ve evine geldikten sonra Zatı Saadetleri kendini ilk görmeye geldiklerinde, Hz.Ummu Seleme, kucağında süt çocuğunu emzirmekteydi. Resulullah bu durumu görünce geri çıkarlar. Süt kardeşleri bu durumu haber alınca üzülürler ve çocuğu alıp kendi evlerine götürürler. Bir kaç gün evlerinde baktıktan sonra çocuğu geri getirirler.
Hz.Ummu Seleme, Resulullah ile evlendiği ilk gün bile kendi eli ile yemek pişirmişti. Tesadüf aynı gün kadın sahabilerden Hz.Zeynep Bint-i Huzeyme vefat eylemişti. Koca evine geldiğinin hemen akabinde, onun evine gidip, yokladıktan sonra derhal işe girişir, hemen bir tencere alır, bir parça yağ eritir, daha önce öğütüp hazırlamış olduğu unu ve tatlıyı karıştırıp, gayet nefis ve lezzetli bir yemek hazırlar Ev eşyası daha önce getirilip hazırlar ve bu yemeği yerler.

Resulullah ile müşavere

Hüdeybiye anlaşması sırasında, Zatı saadetleri, halka hitap ederek:
"Burada kurbanlarınız kesin, dönelim" dedikleri zaman, zahirde, anlaşma şartları müslümanların aleyhine görünüyordu. bunun için müslümanların çoğu üzüldüler. Resulullah, üç kere hükmü Nebeviyi tekrarladılarsa da kimse yanaşmadı. Bunun üzerine çadırlarına teşrif buyurdular ve meseleyi Hz.Ummu Seleme'ye açtılar. Dirayetli hatun şöyle arz etti:
"Hiç kimseye hiç bir şey buyurmayın, kurbanınızı kesip ihramdan çıkın ve saçınızı kesin"
Fahr-i Kainat efendimiz de Hz.Ummu seleme!nin söylediğini dikkate aldılar ve öyle hareket ettiler. Ashab da Efendimizin böyle yaptığını görünce, aynısını yaptılar.

Resulullah'ın son günleri

Haccetu-l Veda'da (Zatı Peygamberlerinin son haccı) Hz.Ummu Seleme rahatsız olmakla beraber, yine dini farizayı ihmal etmedi. Zatı Risaletpenahilerinin maiyeti saadetlerine katıldı. Yürüyemiyordu. Tavaf hakkında Zatı Saadetlerine sordu:
Buyurdular:
- Ey Ummu Seleme, sabah namazından sonra, sen devene bin de deve ile tavaf eyle."

Zati Saadetlerinin son hastalıklarında, hastalık uzun sürüp de, Hz.Ayşe'nin odasına teşrif ettiklerinde, Hz.Ummu Seleme sık sık ziyarete gelirlerdi. Bir ara Resulullah'ın durumu ağırlaşır ve Hz.Ummu Seleme kendini tutamaz ve aniden feryada başlar. Fahri Kainat mani olurlar ve buyururlar:
"Böyle yapman müslümanca bir iş değildir. Böyle yapmayacaksın".

Bir rüya

Hz.Hüseyin r.a, Yezid'in ordusu tarafından çevrildiğ i zaman, Hz.Ummu Seleme (r.a) bir rüya görür: Resulullah s.a.v. gayet üzgün bir halde teşrif ettiler. mübarek saçları ve sakalları toza toprağa bulaşmıştı. sordum, "Ya Resulullah, nedir bu haliniz?" Buyurdular:
"Hüseyin'in katl edildiği yerden geliyorum".
O zaman gözlerimi açtım, göçzlerimden yaşlar akıyordu.
Demek:
"Iraklılar, Hz.Hüseyin'i öldürdüler. Hak Teala da onları katl eylesin. Hüseyini bu hale koyan kavme Allah lanet eyleye" dedim.

Çocukları

Yalnız ilk kocasından çocukları vardı. Seleme (r.a) ve ömer isimli iki oğlu ve Zeynep isminde bir kızı.
Seleme (r.a): Habeşistan'da doğdu. Zatı Saaadetleri onu Hz.Hamza r.a. kızı Emame ile evlendirdi.
Ömer: Hz.Ummu Seleme (r.a) ile birlikte Zatı Saadetlerinin evine gelmişti. Efendimizin, ihtimamı ile büyütüldü. Hz.Ali Keremullahü Vechehü zamanında, Fars ve Bahreyn valisi idi.
Zeyneb: İsimleri ilk önce Birre idi. Zati saadetlerinin evine geldikten sonra "Zeynep" koydular.

Ahlakı ve Adetleri

Hz.Ummu Seleme (r.a), hayatını zuhd ü ibadetle geçirmiş bir hatundur. Dünya'nın aldatıcı şeylerine teveccüh etmezdi. Bir ara bir gerdanlık takmıştı. Zatı Saadetlerinin hoşlanmadığını görünce hemen çıkardı ve bir daha takmadı.
Her ayın ilk pazartesi, perşem be ve cuma günleri oruçlu olurdu.
İlk kocasından olan yanında getirdiği çocuklarına karşı son derce müşfikdi. Defalarca Zatı Saadetlerine sormuştu:"Bunlara gösterdiğim şefkat karşılığı ben ne kadar sevap elde edeceğim?" Buyurdular:"Evet sevap elde edeceksin, hem de çok".
Namaz vakitlerinin faziletlerine de çok dikkat ederlerdi, buyurdular: "Zatı saadetleri öğle namazını erken kılarlardı. Siz ise, ikindiye bırakıyorsunuz".
Çok eli açıktı. Başkalrınıda cömertliğe davet ederdi.
Faziletleri ve Menkibeleri
Kendisinden rivayet edilmiş bir çok hadis kitaplarda mevcuttur. Hadis dinletmek ve öğretymek hususunda çok meraklıydı. Saçları kirlenmişti, tam yıkayacağı sırda, Zati Saadetleri mimbere çıkmış ve hutbe irad buyuruyorlardı. Fahri Kainat, "Eyyühannas = Ey halk" diye sesini yükseltince, Hz.Ummu Seleme (r.a), elindekileri bir tarafa koyup hemen caminin yolunu tuttu ve şöyle dedi: "Öyle ise biz halka dahil değil miyiz?" Camiye girip hutbeyi ayakta dinledi.
Hz.Ebu Hureyre, Ramazan ayında cenabet halinde bulunmanın orucu bozduğunu düşünüyordu. bir kimse gelip Hz.ayşe ve Hz.Ummu Seleme (r.a)'den mesele hakkında fikir sordu. O zat, onların Ebu Hureyre'nin fikrini tasdik edeceklerini düşünüyordu. Fakat onlar tam zıttı olarak dediler ki: "Zatı Saadetlerinin, bu şekilde dahi oruç tuttuklarını biliyoruz çünkü biz onun evindeydik." Mesele Ebu Hureyreye intikal ettirilince, hatasını kabul eder. "Demek, Ayşe ile Ummu Seleme (r.a)'nin bilgisi benden fazladır" der.
Vefatı
Hz.Ummu Seleme (r.a), Resululllah s.a.v'ın en son vefat eden hanımıdır. Vefat ettiği zman 84 yaşındaydı. Hicretin 63. yılı idi. Cenaze namazını Ebu Hureyre r.a. kıldırmıştı. Zamanın idareciside namazına iştirak ederdi. Hz.Ummu Seleme (r.a) valinin namazını kıldırmaması için vasiyet etmişti. Medine valisi o zaman Velid İbn-i Utbe idi.
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Kamptaki Çadırsız Gece

biraz gümeye ne dersiniz=)

Adamın biri karısı ile beraber tatile çıkmaya karar vermiş. Çadırda kamp yapacaklarmış. İlk gecelerinde akşam uyuduklarında karısı gecenin bir yarısında uyanmış,gözlerini açmış SADECE YILDIZLARI GÖRÜYORMUŞ!:D
Kocasını uyandırmış:
_Necmiii,Necmiii uyan uyansanaaaa!
_Efendim mrlmlrmlrm.
_Gözlerini aç dimdirek ne görüyorsun söyle!
_Yıldızlarıı!
_Necmiiii uyansanaaa!
_HAA efendim karıcığım?
_Bak havaya ne görüyorsun?
_Yıldızları görüyorum hayatım.
_NECMETTİİİİİİİİİİİİİN ÇADIRIMIZI ÇALMIŞLAAAAAR!
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Hamile Kadın

Küçük bir çocuk,hamile bir kadının karnına dokunarak:
-Ne var sizin karnınızda teyze?
-Kadın:çocuk var evladım.
-Çocuk:onu seviyor musunuz?
-Kadın:evet.
-Çocuk:çok mu seviyorsunuz?
-Kadın:evet
-Çocuk:o zaman onu neden yediniz?
Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi