rtük ile ilgili resimler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
rtük ile ilgili resimler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

MUHTEŞEM YÜZYIL'A TEPKİLER DEVAM EDİYOR


Şişli’deki RTÜK binası önünde toplanan grup üyeleri, 12 bin 500 şikayet dilekçesinin yer aldığı dosyaları yanlarında getirdi.

İl Gençlik Kolları Başkanı İsmail Acar, grup adına yaptığı konuşmada, dizinin kamu düzenini ciddi şekilde bozması ihtimali olduğunu savunarak, Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun’un 4. maddesinin ‘e’ ve ‘t’ fırkalarıyla Medya Etik Konseyi Yüksek Kurulunun ”Okur ve İzleyici Hakları” bildirisinin 3. ve 14. maddelerinde geçen haklara dayanarak, RTÜK’e başvurduklarını söyledi.

Acar, bugün üçüncü bölümü yayınlanacak dizinin, başta harem bölümü ve saray yaşamı olmak üzere pek çok konuyu, hem doğru yansıtmadığını hem de maksatlı olarak çarpıttığını öne sürdü.

Haremin belirli kriterler ve kurallar çerçevesinde bir eğitim ve görgü müessesi olarak hizmet verdiğini ifade eden Acar, ”Nitelikli ve vasıflı hanımlar yetiştirerek, bunların bir kısmını devlet adamları ve padişaha eş olarak gelin eden, bir kısmını da saray hizmetlerinde istihdam eden harem kurumu, bu dizide tam aksine bir eğlence merkezi olarak tanıtılıyor” dedi.

Kanuni Sultan Süleyman’ın 46 yıllık saltanatını at üstünde ve savaş meydanlarında geçirdiğini belirten Acar, şöyle konuştu:

”Bu dizinin, Kanuni Sultan Süleyman’ın cihangirane hayatını, hareme ve eğlenceye mahkum ettiği, Kanuni’nin İslami ve örfi kaideler ışığında sürdürdüğü yaşamını, zevk ve eğlenceye dayalı bir hayat gibi sunduğu, onu şehvet düşkünü olarak tavsif (tarif) ettiği, saray yaşamına dair Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu gibi ehil ve resmi kaynaklarda pek çok doğru ve sağlıklı bilgi ve belge olduğu halde, oryantalist bakışla, fantastik ve hayal mahsulü kurgusallıkla tarihimizi ve tarihi şahsiyetlerimizi yanlış tanıttığı, halkımız ve çocuklarımız nezdinde küçük düşürdüğü ve itibarsızlaştırdığı, gençliğimizin tarih şuurunu ve milli duygu ve hassasiyetlerini zedelediği, gerek yapım gerekse yayın kurumunun, söz konusu diziyle maddi kaygı ve yüksek reyting beklentilerini, milletimizin milli menfaatlerinin üstünde tuttuğu, atalarımızın şeref ve haysiyetinin küçük düşürüldüğü, milli ve manevi değerlerimize aykırı yayın yapıldığı için yayından kaldırılmasını ve yayıncı kuruluşa ilgili ceza-i müeyyidenin uygulanması konusunda gereğinin yapılmasını kamuoyu adına bekliyoruz.”

RTÜK'DAN AÇIKLAMA GELDİ:"DİZİ DEĞİL BELGESEL"

RTÜK: Muhteşem Yüzyıl belgesel değil dizi
RTÜK, şikayet üzerine şikayet alan Muhteşem Yüzyıl dizisini savundu.

Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna (RTÜK) 2010 yılının dokuz aylık döneminde 64 bin 664 bin vatandaş bildirimi yapılırken, kamuoyunda tepkilere yol açan “Muhteşem Yüzyıl” dizisiyle ilgili 11 Aralık-6 Ocak tarihlerinde 74 bin 911 şikayet geldi. RTÜK ise konuyla ilgili; açıklamasını yaptı.

Dizinin fragmanlarının ekranda yayımlanmaya başladığı 11 Aralıktan, 6 Ocak akşamına kadar bütün program türlerinde gelen şikayetlerin yüzde 93′ü “Muhteşem Yüzyıl”la ilgili oldu.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Davut Dursun, AA muhabirinin konuya ilişkin sorularını yanıtladı.

Dizi yayına girmeden önce ve sonrasında kamuoyunda oluşan tepkinin oldukça “büyük” olduğunu dile getiren Dursun, dizinin tanıtım görüntülerinin yayımlanmaya başladığı 11 Aralıktan itibaren kendilerine çağrı merkezinden ya da web sitelerinden izleyici tepkileri geldiğini belirtti.

Üst kurula 2009 ve 2010 yılında gelen toplam seyirci şikayetlerinin ortalamasının 65-70 bin olduğunu kaydeden Dursun, “Sadece bu program için gelen ve kısa bir süreyi kapsayan şikayetler 74 bin. Bir yıl içerisinde yapılmış olan ortalama şikayeti de aşan bir oranda bu programa yönelik şikayet var. Bunu önemsemek gerekir bu basit bir şey değildir” dedi.

NORMALİN ÖTESİNDE OLAĞANÜSTÜ BİR TEPKİ

Genel olarak şikayetlere bakıldığında bu tarihten itibaren giderek artan bir tepki yoğunluğu olduğuna değinen Dursun, “Şimdiye kadar çok az karşılaştığımız bir durum. 6 Ocak akşamına kadar gelen toplam şikayetin yüzde 93′ü diziyle ilgili. Burada normal tepkinin ötesinde olağanüstü bir tepki var” diye konuştu.

Tepkiyi, toplumun bu konudaki hassasiyeti bakımından önemsemek, ciddiye almak gerektiğini ifade eden Dursun, vatandaşın yanı sıra sivil toplum örgütleri, sendikalar, muhtelif örgütlerin de tepkilerini RTÜK’e ulaştırdığını bildirdi.

ŞİKAYETLER YAYINLANMADAN ÖNCE BAŞLADI

Dursun, dizinin ilk bölümünün 5 Ocakta yayınlandığını ancak şikayetlerin büyük bir bölümünün henüz program yayınlanmadan, tanıtımların dönmeye başladığı 11 Aralıktan itibaren başladığına dikkati çekerek, “Yani seyredilmeden, dizi henüz yayımlanmadan önce bir hassasiyet oluşmuştu” diye konuştu.

Bu dönemde izleyicilerden dizinin durdurulması yönünde talepler geldiğini kaydeden Dursun, RTÜK’ün yayımlanmamış bir programla ilgili tasarrufta bulunma ya da yayınlanan bir programı yayından kaldırma yetkisinin bulunmadığını belirtti.

UZMANLAR ÇALIŞIYOR

Dizinin ilk bölümünün 5 Ocakta yayımlandığını kaydeden Dursun, yayımlanan bir programın RTÜK uzmanlarınca, Üst Kurul kanunun 4. maddesindeki yayın ilkelerine uygun olup olmadığı yönünden denetlendiğini hatırlatarak, “Uzmanlarımız çalışıyorlar. Yayın ihlali olduğu yönünde rapor gelirse, konuyu öncelikli olarak kurul gündemine alırım. Üst Kurul değerlendirir eğer hatalı görürse kendi sistematiği içerisinde müeyyide uygulanır” şeklinde konuştu.

‘NETİCEDE BU BİR BELGESEL DEĞİL DİZİ’

Türk toplumunun, tarihteki önemli şahsiyetlerin ve ünlü simaların takdimi konusunda hassasiyeti olduğuna işaret eden Dursun, “Osmanlı padişahlarının başarıları ve onları sahiplenmemiz konusunda bir hassasiyetimiz var. Ona uygun düşmediğini var saydığımız herhangi bir şey gördüğümüzde tepki gösteriyoruz. Unutmamak gerekir, Neticede bu bir belgesel değil, dizi. Burada bir kurgu söz konusudur” değerlendirmesinde bulundu.

Dizinin sonunda “tarihi gerçeklerden hareketle kurgulama yapılmıştır” şeklinde bir ifadenin yer aldığını hatırlatan Dursun, kurgu bile olsa yayıncıların da izleyicinin hassasiyetini gözeterek senaryoyu oluşturmasının önemine değindi.