Baba Şiirleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Baba Şiirleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Hakk''tan Bir Mesaj

Ruh kokusu yayılıyor topraktan,
Efsunlarını örtmüş avret yerlerine,
Bir mesaj aktarıyor Hakk''tan.

Bir sancı olsun sadık yare,
Ayak uçlarımdan başlayarak
Top atışları,21 pare.
Uyutuversin sevgi denen marjinal yatak,
Bereketli gözlerle kavuşayım,
Ben çocuk aromalı bir temaşayım...

''Merhumu bir fasıl bilirdik,
Gelip geçti alelade bir fani,
Kendi faslımızı göremeden delirdik.''
Diyor dünya balına batmış
Şeker hastaları...

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Ya Sabır

Hıncıma kanca atar sabır,
Oltaya gelmek olmaz hemen.
Zaman,hududu bölen satır,
Delilik vuku bulmaz hemen.
sesli sohbet chat seslisohbet seslichat sesli sohbet sesli chat seslieses sesli eses eses esesli seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses  seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses  ortopedi medikal umutortopedimedikal umut ortopedi medikal umut medikal umut ortopedi medical umut medical
Sinirlerim yolunur tek tek,
Saç köklerime eklenerek,
Elde duayla atan yürek...
Bet,beniz kolay solmaz hemen.

Matruşka gibi imtihanlar,
Bu zafer kazanılmaz hemen.
İmtihanımdaki insanlar
Bir tek vuruşla ölmez hemen.

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Soğuk Külfet

Korku,koynumda beslediğim bir kahpe yılan,
Bağra işler yılan dişi gibi semli dipçik,
Hercümerç kafatasım,rüyam kadar talan,
Sövüşlerim ve korkum en azılı müttefik.

Suyu bulandıran bir an kadar soğuk külfet,
Allah adını duyduğunda kaçışan illet,
Dilim,korku bu,kaçırmak için zikri sarf et!
En zor anlarımda dilim,lal beynime yenik.








sesli sohbet chat seslisohbet seslichat sesli sohbet sesli chat seslieses sesli eses eses esesli  seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses  seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   ortopedi medikal umutortopedimedikal umut ortopedi medikal umut medikal umut ortopedi   medical umut medical

İpsiz Afitapsız

İhtimale sonsuz itibarımız vardır, evelallah...
Afitabı huzmesinden tuttuk muydu, mecbûri pişim.
İpin ucunu kaçırırsak, o kötü, kriminal ıslah,
O da sağdan düşünce, yoksa ta alevlere erişim.

Fırına sürülmüşken bile, çaresiz, çokomel misali,
Şükre kaynak; eşeğini kaybedince bozulan hali,
Onu bulduğunda düzelen sahip olma ihtimali.
Biz aşkı bu ihtimalde tanıdık, zorladık kardeşim.

Meyveli ağaç olarak rol biçilse, bir kaftan gibi,
Şükre kaynak; ''bakınız: taşlanmamak.'' fiilidir işim.
Huzmenin ucunda kuyu, gözü aciz bırakır dibi,
İşte o kuyuyu, namütenahi mabedim bellemişim.

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Simurg

Her harekete eyvallahı olanın,
Felahı olmaz.
Duruşu, duvar gibi
Olan insanın,
Ruhunu duvara dayamaya
İhtiyacı yoktur.
Bak!
Birinde etraf yer bitirir kişiyi,
Diğerinde yıldızlardan beslenilir.
Bundandır, hemen hemen her ruhta
Diş izleri...
Ve bundandır en nadir ferruhta,
Isı kaynağıdır zemheri,
Damarda kandır yıldız.
Hülyalara düşer,
Altın harflerle yaldız.
Bir şifre, deruni mi deruni:
Umumiyken ami, amami yer umi.

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Anladım ki Sende Bir Yalanmışsın

Kalbime düştüğün o günden beri

Gönül bahçemde durmadan dolaşmışsın

Sevda için ektiğim o gülleri

Görmeden, ayrılmak için yol almışsın

Artık al git sahte güzelliğini

Mutluluğu yaşamak yalnız bana kalsın

Zaman eritir senide diğerleri gibi

Anladım ki sende bir yalanmışsın...

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Lütuf Veli Ustama

Lütufken, lütfeyleyip bizi anmış pirimiz.
Yaz diye elimize kalem vermiş hurimiz.
Eşin dostun hükmüne, her dem yolda serimiz.
Örneklik dersimizi, ustamızdan aldık biz.

Yansın şükrü han, yansın ol ilim pulda ise!
Yansın Türküm diyen o can, karakolda ise!
Yansın ol Tayip ismi, münkir bir kulda ise!
Ol münkirin kalbine, bitmez korku saldık biz.

Enel haktan yaralı, bir yürek varken solda.
Önce kürek olmalı, deryalar geçen salda.
Hizmetimiz bitmeden menkıbe giden yolda!
Ozanlar diyarında, yarı yolda kaldık biz.

Yaradanım gör demiş, görmezsem özüm yanar!
Görmediğim özümde, kurur bir ulu çınar!
Ustamı dinlemezsem kâinat beni kınar.
Yüzmeyi öğrenmeden denizlere daldık biz. sesli sohbet chat seslisohbet seslichat sesli sohbet sesli chat seslieses sesli eses eses esesli seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses  seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses seslieses  ortopedi medikal umutortopedimedikal umut ortopedi medikal umut medikal umut ortopedi medical umut medical

Diyarı gurbette can dosta mihman olduysak,
Yunusun dergâhında ummanlara daldıysak,
Lütuf dinleyip aşkla arifliği bulduysak,
Doğruya giden yolu ustamızla bulduk biz.

Ata yadigârıdır sazımız, üçtür teli.
Soyumuz Türk''tür, Ural Altay''dan gelir dili.
Sırdaşım kızıl ırmak bize küstü küseli.
Oğuzun töresine uymayan kul olduk biz.

Dost ikramıdır deyip bal eyledik zehiri.
Gönül dağarcığına hapseyledik sihiri!
Âşık-a örnek diye aldığımız mühürü.
Hak edinceye kadar emanete koyduk biz!

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Hikayeden Şiir ııı

On iki yaşında aklına koyduğun,
Pır pır eden yürek sesine uyduğun,
Kamışlığa dalıp, kokusun duyduğun,
Alnının yazısı asla silinmezmiş.

Bidonsuz gaz yağı almaya gittiğin,
Kimseler görmeden işaret ettiğin,
Karabaş köpeği dışarı yittiğin,
O günlerin tadı tövbe bulunmazmış.

Şavrole araba ardından baktığın,
İçinde sönmeyen ateşler yaktığın,
Yalın ayak, ceylan avına çıktığın,
O tozlu yollardan asla dönülmezmiş.

Gitti diye kendin dağlara vurduğun,
Okul okul gezip adını sorduğun,
Gönlüyün dallarına yuvasın kurduğun,
Güzelin sevdası tövbe yenilmezmiş.

Yorgun argın evden içeri girince,
Tavuklu pilavın tadına erince,
Yeşil gözlünü de karşında görünce,
Gökyüzünden asla yere inilmezmiş.

Zaman mekân ayrı yaşananlar birdir.
Bu derde düşenin gönül gözü kördür.
En son durağımız bir arşınlık yerdir.
Onun için aşk''a tövbe denilmezmiş.

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Hikâyeden Şiirler

Aklından geçmeyenler gelince başına,
Bakanlar çoğalırmış gözüne kaşına.
Geçmişten gelenlerin çıkınca karşına,
İnsan adamlığından çıkarmış be ustam.

Yıldız dersin, ay küser ışığını vermez.
Güneş dersen öfkeli, odalara girmez.
Yüzündeki gülücük an bile sürmez,
Kederler içerini yakarmış be ustam.

Biri doğundan gelir, biri şimalinden.
İkisi de anlamaz evdeki halinden.
Kaderine sitemler yağdıran dilinden,
Yüreğine zehirler akarmış be ustam.

İki ateş arası, ordugâh kuranlar,
Daldığı hülyaları çöle savuranlar,
Yaralı ceylanını yeniden vuranlar,
Kendine de kurşunu sıkarmış be ustam.

Listenin en başına yazarlar adını.
Otobüste tadarsın uykunun tadını.
Seçemezsen hangisi cennetin kadını,
Hepsi birden kaşını yıkarmış be ustam.

Hikâye ya, olur da hüzünle biterse.
Geceleyin başında baykuşlar öterse.
Yüreğinde yeniden dumanlar tüterse,
Gözlerinde şimşekler çakarmış be ustam.

Bir sende var sanma bu gönül ağrısı!
Kınayanın başına diyelim darısı!
Ahmet örnek dellenip gecenin yarısı,
Hüzünlü hecelerden bıkarmış be ustam.

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Hikâyeden Şiirler ıı

Daha çocuk yaşımda, çıktığım gurbeti,
Okulunun önünde tuttuğum nöbeti,
Bir çift yeşil göz için, ödenen diyeti,
Bir bir yazdığım öykü ağlar, şiir ağlar!

Uzun çarşı içinde başıma geleni!
Her baktığım da yeşil gözleri güleni,
Daha çocuk yaşımda aklımı çeleni,
Bir bir yazdığım öykü ağlar, şiir ağlar!

Mendilimle sildiğim ağlayan gözleri,
Her kelimesi yürek dağlayan sözleri,
Yürümeye mecali kalmayan dizleri,
Bir bir yazdığım öykü ağlar, şiir ağlar!

Üç gün aradan sonra kapımı çalanı!
Başı sinem de, dingin uykuya dalanı,
Çaresi var deyip te, çaresiz kalanı!
Bir bir yazdığım öykü ağlar, şiir ağlar!

Gelecek kaygısıyla gidilen şehiri,
Volkan olup içimde çağlayan nehiri,
Hasretini çekerken tattığım zehiri,
Bir bir yazdığım öykü ağlar şiir ağlar!

Son mektubu alırsın, kapkara yazılı.
Aradan yıllar geçer dinmeyen sızılı.
Ve bir gün çıkıp gelir, analı kuzulu.
Bir bir yazdığım öykü ağlar şiir ağlar!

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Manası

El kadar hasır yeter neyleyim şilteyi,
Gelende, gelmeyende mana gönüldedir.
Güfteyi tam etmeden, bitirip besteyi,
Asılı sazda mana, kırık bir teldedir.

İçini döküp davet ettiyse bir ozan,
Davete uyacaktır elbet usta Mozan.
Bir ahu ki; cihanı aşkta ezber bozan,
Basılı tuzda mana, bir ince beldedir.

Atmacanın kanına türkü söylediler.
Ozan İlyas''ı pire mihman eylediler.
Hem özde, hem sözde, biz gardaşız dediler,
Kesili gülde mana, suskun bülbüldedir.

Gözde yaşın bedeldir vuslatın borcuna,
Lütuf deyip sevdalar koymuşsun hurcuna,
Mezar taşın dikilip, biterken curcuna,
Esili yelde mana bir kuru çöldedir.

Delidir Kızılırmak kuruyor karşımda.
Ol cümle ozanlar ki soruyor karşımda.
Irak sandığım dolu, doluyor karşımda,
Âşık-a örnek mana, bir tatlı dildedir.

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Kara Kalemim

Gönlün mü yoruldu, kafan mı durdu?
Neden yazmaz oldun kurşun kalemim?
Alimler çözümsüz soru mu sordu?
Neden yazmıyorsun kurşun kalemim?

Yazıp çizeceğin hece mi bitti?
Vuslat aradığın gece mi bitti?
İlham perilerin önce mi gitti?
Neden yazmıyorsun kurşun kalemim?

Dedenden sınırsız miras mı kaldı?
Sevdiklerin güzel haber mi saldı?
Aslan baban sana gemi mi aldı?
Neden yazmıyorsun kurşun kalemim?

Başkanın düşmeden ata mı bindi?
Eşkıya silahsız düze mi indi?
Askerin dökülen kanı mı dindi?
Neden yazmıyorsun kurşun kalemim?

Dostların yayladan selam mı salmaz?
İki satır yazsan çilen mi dolmaz?
Yazdığına değer veren mi olmaz?
Neden yazmıyorsun kurşun kalemim?

Seçim oldu her şey düze mi çıktı?
Musluğundan ucuz benzin mi aktı?
Yazdıran motorun conta mı yaktı?
Neden yazmıyorsun kurşun kalemim?

Emekli maaşın bini mi aştı?
İçindeki huzur boydan mı taştı?
Okyanus korsanı yenik mi düştü?
Neden yazmıyorsun kurşun kalemim?

Âşık''a Örneksem, bahanem hazır!
Bir yalı isterim denize nazır!
Oturup yazmazsam bulamam huzur.
Neden yazmıyorsun kurşun kalemim?







sesli sohbet chat seslisohbet seslichat sesli sohbet sesli chat seslieses sesli eses eses esesli  seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses  seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   seslieses   ortopedi medikal umutortopedimedikal umut ortopedi medikal umut medikal umut ortopedi   medical umut medical

Azrail Gelmez

Azrail gelmez

Gecelerime yoldaş olan çoban yıldızı,
Ahvalimi arz etsem şikâyet mi olur ki?
Yüreğimi sararken incecikten bir sızı,
Halimi arz eylesem şikâyet mi olur ki?

Dünü dünde bıraktım, diyeceğim kalmadı!
Bu günü har da yaktım, diyeceğim kalmadı!
Nice gönüller yıktım, diyeceğim kalmadı.
Halimi arz eylesem şikâyet mi olur ki?

Hece hece ağaran saçları boşa sayıp!
Vuslatı, gözlerimden döktüğüm yaşa sayıp.
Firkatin çilesini bir kalem kaşa sayıp!
Halimi arz eylesem şikâyet mi olur ki?

Geçip giden gençliği andım şiirler yazdım!
Küllenmiş bir ateşte yandım, şiirler yazdım!
Gördüğüm düşü gerçek sandım, şiirler yazdım!
Halimi arz eylesem şikâyet mi olur ki?

Âşık-a Örnek haber salmış Azrail gelmez.
Sol cenahından yara almış Azrail gelmez.
İsrafil sur''u çoktan çalmış Azrail gelmez!
Halimi arz eylesem şikâyet mi olur ki?

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Sevgi Katarım

Övgüyü, sövgüyü, şaşıran dili,
Elimle, koparıp atarım usta.
Dostun bağından gül aşıran eli,
Kesip, Pazar, Pazar satarım usta.

Huyum anamdandır, düşlerim farklı.
Kırktığım yılandır, hem de çıngıraklı.
Zemheride bahar yaşatan aklı,
Davar sürüsüne katarım usta.

Ozan İlyas dedi, gardaşım hasta.
Kürşat dedi; Hızır, yüreğim yasta.
Şifalar dilerken, can Akkun dosta,
Kalk ayağa deyip, çatarım usta.

Ol aşktır, yaşanır aklı karalı.
Gördüğün hülyanın olmaz kuralı.
Gönül dağında gezen maralı,
Al gül ile taşa tutarım usta.

Dağ, bağ fark eder mi?Birdir yolumuz.
Vatan millet için çarpar solumuz.
Hür yaşasın diye Anadolu''muz,
Sorgusuz zindanda yatarım usta.

Himmete ermekse ucu bucağı!
Manadadır sözün,evi ocağı.
Kalem tutan alıp gelsin sancağı.
Yola düşsün sevgi katarım usta.

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Uyar Mısın Ozan

Uyar mısın ozan

Teslim Abdal pir''e huruç eylesek,
Acep adımızı anar mısın ozan?
Hasretlikten yana sitem söylesek,
Bize gücenip de kınar mısın ozan?

Geriye kalmadan bilimin çağında,
Nefsini körleyip kırklar otağında,
Hak için yanan delil çerağında,
Fitil olup aşkla yanar mısın ozan?

Aşk okuruz hayat denilen okulda.
Muhabbet ararız kul olan her kulda.
Hakka doğru giden meşakkatli yolda!
Atılan adıma uyar mısın ozan?

Gönlün sevdalanmış kuzeyin yeline.
Destanlar yazarken Rize''nin gülüne.
İlyas''ım vurdukça sazın teline,
Şu yalan dünyadan cayar mısın ozan?

Issız dağların da nöbet tutan için!
Al bayrak uğruna şehit yatan için!
Ata yurdumuz bu cennet vatan için!
Kalemini kana boyar mısın ozan?

Kuru gül dalında bülbüller ötmeden!
İlyas''ı, Hızır''a şikâyet etmeden!
Dostluğun bestesi çalınıp bitmeden!
En son meşkimizi duyar mısın ozan?

Âşık Örnek sustur, ağzında ki dili!
Her kelamı yazıp durma deli, deli.
Can gardaşın olmuş ozan Lütuf Veli!
Bizi de yoldaşın sayar mısın ozan?

Ozan lütuf veli ile sohbet ederken
Kelamını ettiğimiz ozan İlyas Koyuncu
Dostuma.

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Neden Yazmıyorsun Kara Kalemim

Sevdanın mevsimi dünden mi geçti?
Neden yazmıyorsun kara kalemim?
Yarın dediğin, bu günden mi geçti?
Neden yazmıyorsun kara kalemim?

Hayatın, tarifsiz kekre tadını!
Adındır dediğim türkü adını.
Sevdamın ortağı yiğit kadını!
Neden yazmıyorsun kara kalemim?

Çevirdiğin çarklar boşa mı döndü?
Yar diye sardığın taşa mı döndü?
Hayallerin uçan kuşa mı döndü?
Neden yazmıyorsun kara kalemim?

Tek beden olurken döktüğün teri,
Aşk ile silerdi o güzel peri.
Ağlayan gözlerin bitmeden feri!
Neden yazmıyorsun kara kalemim?

İçtiğin kahvenin falı mı küstü?
Kokladığın gülün dalı mı küstü?
Öptüğün dudağın alı mı küstü?
Neden yazmıyorsun kara kalemim?

Resimler çizerdin, buğulu cama!
Ulaklar salardın Beyrut'a Şam'a!
Keder zerk ederken, her bir noktama!
Neden yazmıyorsun kara kalemim?

Yaralı ceylanın, yaramı açtı?
Falcı papatyalar, zehir mi saçtı?
Maziye bakınca keyfin mi kaçtı?
Neden yazmıyorsun kara kalemim?

Aşk elinden, yorgun düşse de beden,
Hep hayaldedir kokladığın ten.
Bahane arama, Âşık Örnek'sen!
Yaz deyince yazar kara kalemin…

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Öyle Bir Gece

Yine gecelerden öyle bir gece!
Ama yürek aynı yürek değil artık…

Yılgınlıklarım yüzümden yerlere dökülürken,
Hüzünlerin yollarından döndüm, ayağımda çamurlar!
Sınırların ötesi varlığıma sebepti belki,
Belki de;
Gitmelerime en büyük engel…

Susmalıydı zaman, sözler de susmalıydı.
Geride kalmış yaşanmışlıklara tutunarak.

Anka kuşunun kanadında olsa da yaşamak sancısı
Ha bir eksik, ha bir fazla, yinede yol bulmalıydı yüreğimde.
Korkutmamalıydı düşlerimi, dünden altında kaldığım yıkıntılar!
Ve bilmeliyim ki;
Bu günümü konuk eden sırça saraylar
Yarınımda yalnızlığımın kafesi olasa da
Yinede bütüne dönmeliydi içimdeki sevgiler.

Açık camlardan gece dalarken içeri
Esaretimi uçurmalıydım
Yıldızsız gecenin aydınlığına.
Belki de yeni bir filiz kök salmaya başlamalıydı
Uykulara kapattığım gözlerimin dokunduğu her yerde.

Yeşermeliydi artık gözlerimle suladığım topraklar.
Küllenmeliydi artık aklımdaki sonsuz yangınlar.
Ve ben yeniden dönüp hayatın bu yüzüne
Yeniden bir ucunu tutmalıydım umutların.
Ve son kez el sallamalıydım,
Asla unutmayacağım maziye.
Ilgıt ılgıt kanasa da yüreğim
Yinede yürümeliydim yeni başladığım yolculuğuma…

Öyleyse;
Kalk haydi
Ve düş yollara…
Yorgun yüreğin dayanacaksa
Bu yaşamak sancısına!

Bak her şeye rağmen
……………………………….. Güneş yeniden doğmakta…

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Açık İtiraftır

Açık itiraftır, Herkes duysun beni.
Boyundan uzundur ceketimin eni!
Haylazlık ederim, Allahın her günü.
…Ufak tefek değil birazcık iriyim!
…Amma, birazcıkta sorumsuz biriyim.

Mısır''da mübarek yıkılmış, bana ne!
Masumlar zindana tıkılmış, bana ne!
Salataya, limon sıkılmış bana ne!
…Çalışmayı sevmem, biraz serseriyim,
…Amma, birazcıkta sorumsuz biriyim.

Eksik etmem elden, sayı boncuğumu.
Asla düşünmem ben, çoluk çocuğumu!
Yazın da giyerim kışlık gocuğumu!
…Ruhen öldüysem de bedenen diriyim,
…Amma, birazcıkta sorumsuz biriyim.

Cilalı laf edip gönüller boyarım!
Beleşe yumulup, bir güzel doyarım!
Kaşlar çatılsa da, bozulmaz ayarım.
…Ben insan değilim, aslında periyim!
…Amma, birazcıkta sorumsuz biriyim.

Her ihtiyacımı, dostlarım karşılar!
Barındırmaz beni pazarlar, çarşılar!
Benden yaka silker, bil cümle komşular!
…Yalanım yoktur, ben sözümün eriyim,
…Amma birazcıkta sorumsuz biriyim.

Borcum varsa söyle, anında öderim.
Cahilin sözünü, dinlemem giderim.
Sana gücenirsem, çok ayıp ederim.
…Ben sorumsuz değil, insanlık şehriyim,
…Ve senden daha çok sorumlu biriyim...

Bize sorumsuzluğumuzu hatırlatan saygı değer
bir şahısa itahaf edilmiştir

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Ozan Durmuşoğluna

Bizde Kızılırmak, sizde yeşil ırmak!
Akan sularından içtin mi ozanım?
Maksadı muhabbet, ahvalini sormak…
Keder ekip, elem biçtin mi ozanım?

Kusurdan saymazsın virgülü, noktayı.
İnceden işlersin şiir de kıtayı.
Pirim Hoca Ahmet YESEVİ atayı,
Gönüller sultanı seçtin mi ozanım?

Tüm gönül dertlerin şifayı bulsa da.
Gebze''nin ziyneti cebine dolsa da.
Hayalinde ya da düşünde olsa da,
Amasya da çiçek açtın mı ozanım?

Lütuf Veli dostla adın zikreyledik.
Bu dedikoduyu dostluğa peyledik,
Seni, elinde saz, âşık vasfeyledik!
Telinden nameler saçtın mı ozanım.

Durmuşoğlu desem, kalemim eğilir!
Hürmetime sebep, yüreğimden gelir!
Âşık Örnek sizi, gönül dostu bilir,
Sen bizi anmaktan geçtin mi ozanım?(!)

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi

Bir Şiir Yandıysa

Bir Şiir Yandıysa

Sararken ruhumu gecenin ahı,
Hasretin tahtını yıksam ne olur?
İstikbalimin en son güzergâhı,
Kızılırmak gibi aksam ne olur?

Halime bakıp da ağlayan kumsal,
Kum taneciklerin derdimle emsal!
Bitmeden içimde yaşayan masal,
Geçmişime son kez baksam ne olur?

Hükümsüz kalmış meneviş mavi.
Varlığı, yokluğu kadar müsavi!
Yaralı kalbime bir tek tedavi,
Aklımdaki resmi yaksam ne olur?

Gönlünü, gönlüme kattığın günü,
Koynumda düşlere yattığın günü,
Maziyi bir pula sattığın günü,
Bütün takvimlerden çıksam ne olur?

Buymuş zahir devran, buymuş işleyiş.
Boşumuş zalimden aman dileyiş.
Fayda etmediyse, bunca söyleyiş,
Tabutuna çivi çaksam ne olur?

Sevaptan yanaysa, senindir payım.
Sigaram sönüp de, bittiyse çayım.
Artıyorsa koyun saydığım sayım,
Kuş tüyü yatakta yatsam ne olur.

Hayal sorgusuna çekilen bensem!
Kıraç topraklara ekilen bensem!
Yar göğsünden kökü sökülen bensem,
Feleğin zulmünü tatsam ne olur?

Şafak sökmeden bir şiir yandıysa!
Ahmet örnek kendin şair sandıysa!
Yalan sözlere tüm şehir kandıysa,
Erkenden ecele çatsam ne olur?

Seslisohbet / Seslichat / Sesli / Chat / Medikal / Ortopedi